Yıllardır sürüp giden, son Osmanlı Padişahı Vahdettin’in hain olup olmadığı tartışması, sanki gündemde çok daha önemli sayısız sorun yokmuş gibi, bir kez daha açıldı. Aman neler yazıyorlar; yok efendim Vahdettin mazlummuş, bu ülkeyi canından çok severmiş, zaten Mustafa Kemal’i ülkeyi kurtarsın diye Anadolu’ya o göndermiş… Daha vahimi; yandaş bir gazete, 19 Mayıs kutlamasında, Atatürk’ün fotoğrafının yanına Vahdettin’in fotoğrafını da koymuş. Sanki ülkeyi birlikte kurtarmışlar gibi!
Bu söylenenler içinde tek doğru olan, Mustafa Kemal’i Anadolu’ya Vahdettin’in gönderdiğidir. Ama sanıldığı gibi ülkeyi kurtarmak için değil, o bölgedeki yerel direniş hareketlerini durdursun ve İngilizlerin istediği olsun diye!
* * * * *
Vahdettin, koyu bir İngilizcidir. Ülkenin İngilizler tarafından işgal edilmesine son derece sıcak bakmıştır. Hatta Türkiye'nin yönetimini 15 yılığına İngilizlere bırakan bir anlaşma imzalamıştır. Üstelik, bu anlaşmayı, kendisi talep etmiştir. İngilizlerin böyle bir fırsatı kaçırması, tabi ki düşünülemezdi.
Vahdettin için önemli olan, tahtını korumaktır. İngilizler ülkeyi işgal edip parçalamak istiyorlardı; ancak Vahdettin’in saltanatına dokunmak gibi bir niyetleri yoktu. Çünkü onun halife unvanından faydalanarak, sömürgelerindeki Müslüman ayaklanmaları engelleyebileceklerini düşünüyorlardı. Yani, her zamanki emperyalist taktiği: İşine yaradığı sürece kullan!
Efendim Vahdettin, aslında Anadolu’daki milli direnişi desteklemiş! Bu kadar da yalan söylenmez ki! İzmir işgal edilirken, asker ve sivil yetkililere haber gönderip “aman direnmeyin” diyen, Vahdettin’dir. Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşı’nı başlatır başlatmaz onu İstanbul’a çağıran, gelmeyince görevden alan, Vahdettin’dir. Bütün rütbelerini söküp madalya ve nişanlarını geri alan; İngilizlerden Mustafa Kemal’in ortadan kaldırılmasını isteyen; Mustafa Kemal’i ve silah arkadaşlarını "dinsiz-zındık" ilan eden fetvanın yayınlanmasına ses çıkarmayan; bunlar yetmezmiş gibi, Mustafa Kemal’in idam fermanını imzalayan yine Vahdettin’dir. Anadolu’da vatanın kurtuluşu için mücadele eden Kuvayı Milliye’ye karşı Kuvayı İnzibati’yi (Halifelik Ordusu) kurup Anadolu’ya gönderen; Anadolu halkını kışkırtıp iç savaş çıkartan da Vahdettin’dir.
* * * * *
Bir de “Vahdettin, vatanını canından çok severdi” safsatası var. Türkiye’yi parçalayan Sevr Antlaşması’nın imzalamayı kabul eden ve böylelikle Anadolu'nun, Kürdistan, Ermenistan, İyonya bölgesi diye parçalara bölünmesine “evet” diyen Vahdettin değil midir? Canını kurtarmak için İngilizlere yalvar yakar sığınıp ülkeden kaçan, sonra da sürekli Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarıyla ilişki içerisinde olarak, Türkiye’ye yönelik hain planlar yapan; ABD Başkanı’na mektup yazıp, hem Atatürk’e, hem de onun arkasındaki halka ağır hakaretler eden ve yeniden tahta geçmek için emperyalistlerden yardım dilenen kimdir peki?
Cumhuriyet düşmanlarının bu safsatalarını çürüten bütün belgeler mevcuttur. Küçük bir araştırmayla, herkes İnternette ulaşabilir. Tarih, bu belgelerle yazılır; birkaç Osmanlı hayranının yalanlarıyla değil!