Ahlâkı savunan zevat, şayet akla mantığa ve izana da sahip değil ise o zümrenin, hukuku adaleti, fazileti, hürriyeti savunurken dahi, ağır derecede ahlaksızlığa bulaşabilmesi mümkündür. Bu sözün kanlı canlı kanıtı da, Twitter olayında yaşanmıştır.
Devlet Twitter’i yasakladığı zaman, millete “Arkadan dolan ve şu yolları kullan” demek, herhalde ahlâkın delili olamaz. Ahlâk, bu tür enternasyonal olaylarda: Özellikle devletin yanında durmak, Twitter’e el dahî sürmemek, Twitter firmasının Türkiye Cumhuriyeti mahkeme kanun ve kararlarını tanıyıp, uygulamasını beklemekten geçer.
Bunun tersini yapanlar, siyasilere ahlâk ahkâmı kesmeye de kalkmasınlar. Kanuna karşı gelmenin, bir gıdımı ile on arşını arasında, ahlâk değeri açısından, hiçbir fark yoktur.
Bugün Twitter konusunda, arkadan dolanmayı tavsiye ederek, herkese yol öğreten, genç nesillere, kanuna karşı gelmeyi, bir faziletmiş gibi gösteren, efendiler ile hanımefendiler, yarın o gençlerin, limitleri yasakları hiçe sayarak, içkili bir şekilde ve tam gaz, birilerini ezmesine veya bir kazadan ölü çıkmalarına hiç şaşırmamalıdırlar. Aklı başında olması gerekenler, ne yaptığını ve sonuçlarını düşünmezler ise, cemiyet giderek yaşanmaz bir hâl alır. Ve biz bu yolda, bu kafa ile emin adımlarla ilerlemekteyizdir.
Sosyal medya kanallarından herhangi birinde, Gazi Mustafa Kemal’e veya enternasyonal medyada SAV Peygamber efendimize hakaret edildiğinde, herkes ayağa kalkılıyor da; ki tabiî ayağa kalkılmalıdır. Bazı kişilerin hürriyetine erzelce tecavüz edildiği zaman, devletin tutumuna, Türk milletinin basın yayını ve bazı entel tipleri karşı geliyor? Böyle bir dengesizlik, söz konusu olabilir mi? Akl-ı selim sahibi herkes ve her devlet, tefriksiz A’dan Z’ye herkesin hakkını korumakla yükümlü değil midir? Biz bunadık mı? Ahlâkımız illâki duruma göre viraj, duruma göre patinaj, duruma göre şarj, duruma göre deşarj, duruma göre montaj durumunda olmak zorunda mıdır?
Bir Türk vatandaşının hukukî hakları için, binlerce Türk vatandaşı çözüm bulunana kadar Twitter’a girmezse, ben o topluma “Millet” derim. Bu aklın karşısında duranlara ise, lügatimde söz bile yok, benim.
Doğruluğu çok kuşkulu ama bir rivayete göre: Ne hazindir ki, bu sürede Twitter’a girenlerin sayısı bir misli artmış. Ben bu mecra müflis olduğundan beri, zaten hiç girmedim. Bu manzaranın, ecnebiler gözünde, aslında ne ifade ettiğini, bu insanlar bir bilseler, yaptıklarının vahametinden dolayı, donup kalırlardı. Ancak bu galiz hareket, bu milletin bazı fertlerinin, ne kadar çabuk ve ucuza satın alınacağına, ciddi bir işarettir.
Aslında sosyal medyayı kapatıp, ellerinden telefonlarını da alsan, çoğu insan intihar bile edebilir. Onların her statükocu gibi, ne Türkiye ile ilgili, ne de millet ile ilgili, tek bir dertleri bile yok. Onlar sadece kayıp ettikleri beyin nosyonlarını arıyorlar.
Mesele bu kadar basit...