Tarihin ilk çağlarından beri iletişim, toplumsal dayanışma ve sosyalleşme için önemli olmuştur. Binlerce yıl sadece sözlü iletişimi kullanan insanoğlu, yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yazıyı bulmuş, iletişim yöntemlerini geliştirmiştir. 15. Yüzyılda bu iletişimde bir devrim yaşanmış, Gutenberg matbaayı icat etmiştir. 17. Yüzyılda ise bildiğimiz gazeteler ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılda icat edilen radyo ve televizyon, iletişime yeni bir boyut katmış, habercilik bu kanallarla da devam etmiştir. Bu süreçte, gazeteler varlığını ve haber verme işlevini sürdürmüştür. 1990’lı yıllarda yeni bir devrim yaşanmış, İnternet icat edilmiş, buna bağlı olarak da ‘İnternet haberciliği’ kavramı hayatımıza girmiştir. Yöntem ne olursa olsun, ilk çağlardan bu yana yaptığımız; iletişim kurmak, haber alıp vermek ve böylece ‘olup biteni’ öğrenmektir. *** Haberciliğin merkezinde, haberciler ya da yaygın kullanımıyla gazeteciler vardır. Zor bir meslektir gazetecilik… Bir o kadar da zevkli… Bir kez kanınıza girdi mi meslek aşkı, sonrasında ne yapsanız da çıkaramazsınız. İşte elinizde tuttuğunuz bu gazete, bu aşkın sonucu olarak ortaya çıktı. 21 yaşındaki bir gencin, Naci Uğural’ın, çocukluk hayallerini gerçekleştirmeye karar verdiği gün… Ve o günün üzerinden tam 66 yıl geçti. Başlangıçta, haberleri kendisi toplar, kendisi yazar, ilkel bir el makinesinde basar, sonra da gazeteleri koltuğunun altına alıp sokak sokak gezerek satardı. Sonra daha iyi bir makine ve bir ekiple yola devam etti. Ve o yolda, uzun yıllar, mesleğin tüm zorluklarına göğüs gererek ‘habercilik’ yaptı. Emekli olma zamanı geldiğinde, bayrağı Ayla Çekiç ve onun eğitimli, genç, dinamik ekibine devretti. Taa 1957 yılında kaldırılan o bayrak, bugün onların ellerinde dalgalanmaya devam ediyor. *** Bu uzun yolculuğu başlatan Ömer Naci Uğural’ı rahmet ve saygıyla anıyor; Hürses’in bugünkü kadrosunun çalışmalarını gururla izliyorum. Yolun hep açık olsun Hürses!