Diplomasi iyidir... Binlerce yıldır ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, kimi zaman savaşın önlenmesi için kullanılagelmiştir. İnsanlar gibi ülkeler de konuşa konuşa anlaşır.
Bu kapsamda, 3 yıldır Antalya'da düzenlenmekte olan Diplomasi Forumu'nu önemli buluyorum. 148 ülke katılmış Diplomasi Forumu'na... Farklı kıtalardan binlerce insan bir araya gelerek, hem kendi sorunlarını, hem de küresel sorunları konuşup tartışmışlar. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ifadesiyle "bölgesel sahiplenme anlayışıyla, küresel sorunlara dönük farklı yaklaşımların ve tecrübelerin paylaşıldığı, farklı dünya tahayyüllerinin dile getirildiği" bir forum olmuş.
Foruma katılanlar, kendilerini ve uluslararası dengeyi ilgilendiren birçok konuda konuştular. Ancak bizim açımızdan en çarpıcı konuşma, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından yapıldı.
* * * * *
Orban dedi ki;
"Türkiye’nin göç konusundaki rolü çok önemlidir. Türkiye olmasaydı şu anda Avrupa, Avrupa Birliği ülkeleri tamamıyla istikrarını kaybetmiş olurdu. Erdoğan bir yerde Avrupa kıtasını kurtardı. Neredeyse son sekiz yıldır da bu görevi üstlenmekte. Dolayısıyla Türkiye'deki güçlü liderlik olmasaydı, hepimizin başı belada olurdu Avrupa'da, bunu söyleyebilirim. Dolayısıyla Avrupa'da herkes Türkiye'ye minnet duymakta ve duymalıdır da zaten."
Bir başka deyişle;
"İyi ki Türkiye'nin başında Erdoğan var. O, Avrupa kıtasını kurtardı. O olmasaydı, bugün Türkiye'de bulunan yaklaşık 13 milyon kaçak, misafir, sığınmacı, mülteci Avrupa'ya akın edecekti. Onun sayesinde biz rahat hayatlar yaşıyoruz."
* * * * *
Aferin bize! Koca Avrupa kıtasını kurtardık. Karşılığında ülkemizi feda ettik. Sayısız sosyo-ekonomik sorunla mücadele ediyoruz. Zaten kırılgan olan ekonomimiz, 'gelenler' sayesinde batan bir gemi gibi! Yaklaşık 100 milyar dolar harcadık 'gelenlere', daha da harcamaya devam edeceğiz. Üstelik, bu bedel, Londra bankerlerinden yüksek faizle aldığımız borçla ödeniyor.
Sağlık sistemimiz, kendi yükümüzü bile taşımakta zorlanırken, milyonlarca insanı da yüklenerek çöktü!
Güvenlik deseniz, ülkenin birçok yerinde sokağa çıkılamaz hale geldi. Dünyanın neresinde olursa olsun suç işleyen, soluğu Türkiye'de alıyor. Uyuşturucunun, şiddetin, mafyanın merkezi olduk.
Doğal kaynaklarımız da dayanmıyor bu kalabalığa. Küresel ısınmanın önümüze daha büyük çevre sorunları koymaya başladığı bu dönemde, nüfusun 13 milyon daha artması, doğal çevrenin çöküşünü de beraberinde getiriyor.
Yani deyim yerindeyse batıyoruz! Koca ülke, bütün kaynaklarını ve değerlerini hızla yitiriyor. Ama olsun, Avrupa'yı kurtardık ya!..