adı Poliomyelitis, Kısaca Polio... Minicik Bir Canlı, Bir Virüs... İnsan Bedenine Ağız Yoluyla Girdikten Sonra, Omuriliğe Geçer, Orada Kasların Hareketlerini Sağlayan Sinir Hücrelerini Tahrip Eder. İnsan Bedenindeki Sinir Hücreleri Yenilenemediği İçin, Hastalık Kalıcı Sonuçlara Neden Olur. Etkilenen Kaslar, ömür Boyu çalışmaz; Yani Tedavisi Olmayan Felç Durumu Ortaya çıkar. Polio, En çok çocukları Etkilediği İçin, Hastalığa 'çocuk Felci' Adı Verilmiştir.
1950'li Yıllarda, İki Bilim İnsanı, çocukların Geleceğini çalan Bu Hastalığı önleyecek İki Farklı Aşı Buldu. Gözle Görülemeyecek Denli Küçük 'polio'nun Saltanatı, İşte Bu Aşılardan Sonra Fena Sallandı. İnsanlık, Bu Minik Düşmanına Savaş Açtı Ve Dünya çapında Aşılama Kampanyaları Düzenlendi. Sonunda Hastalık; Afganistan, Pakistan Ve Nijerya Haricinde Görülmeyen, Neredeyse Unuttuğumuz Kötü Bir Anıya Dönüştü.
derken... Virüs, Dünya çapında Yeniden Hortlama Eğilimine Girdi. Bunun önemli Nedenlerinden Biri; Aşırı Dinci Toplumlarda Aşıların Şüpheyle Karşılanması. Pakistan, Afganistan Ve Diğer Aşırı Dinci Toplumlarda, Dini Liderler; Aşıların Helal Yoldan üretilmediği, Batı'nın Aşılar Aracılığıyla Müslümanları Kısırlaştırmaya çalıştığı Ya Da Aıds Ve Benzeri öldürücü Virüsleri Aşı Yoluyla Bulaştırdığı Gibi Akıl Ve İnsanlık Dışı Yalanlarla, Aşılama Ekiplerine Düşmanca Davranılmasına Neden Oluyorlar. Bu Ortaçağ Zihniyetinin Bedelini De, Hep Olduğu Gibi, çocuklar ödüyor.
savaşın Mağdurları Da, önce Ve En Büyük Oranda çocuklardır. Yaşanan Savaş Ve Terör Nedeniyle Aşılama Kampanyaları Aksayınca, Ortadoğu'da Da çocuk Felci Virüsü Yeniden Ortaya çıktı. Peki Kapı Komşularımızdaki Bu Salgın, Bizi Nasıl Etkiliyor?
suriye Sınırı Elek Gibi... Hem De Uzun Zamandır... Neler Geçmiyor Ki Sınırdan; İnsanlar, Hayvanlar, Silahlar, Paralar... Bir Minik Virüs Geçemez Mi? Ne Yazık Ki Polio, Milyonlarca İnsanla Birlikte Sınırı Geçip ülkemize Yerleşti.
türkiye'de Son çocuk Felci Vakası 1998 Yılında Görülmüş. O Zamandan Beri Türkiye, Dünya Sağlık örgütü'nün (dsö) çocuk Felci Aşısından Güvenli ülkeler Kategorisinde. Ancak Komşu ülkelerden, özellikle Suriye'den Türkiye'ye Yaşanan Yoğun Göç Sonrası Durum Değişti Ve Dsö, Türkiye'yi Bir çocuk Felci Salgını Olasılığı Konusunda Uyardı.
bunun üzerine Hükümet, Kontrolünü Sağlayamadığı Göçün Başlamasından Ve Suriye'den Gelenlerin Virüsleriyle Birlikte Ellerini Kollarını Sağlayarak Bütün Türkiye'ye Yayılmasından çok Sonra, 'sınırlı' Bir Aşılama Kampanyası Başlatmaya Karar Verdi. önce Sınır İl Ve İlçelerdeki Göçmenler Aşılandı; Sonra İstanbul'da, Sadece 6 Mahalleyi Kapsayan Aşı çalışması Yapıldı. Hem De Gizlice...
evet, Gizli Yürütülüyor çalışma. Her Gün Ekranlara çıkıp Halkı Hiç Ama Hiç İlgilendirmeyen Akp-cemaat çatışması Konusunda Saatlerce Nutuk Atan Hükümet Yetkilileri; Böylesine Ciddi Bir Hastalık Riski Konusunda Tek Kelime Etmiyor. Hatta, Aşılama Ekiplerinin Bu Konuda Bilgi Vermesini De Yasaklıyor. Aşılama Ekibindeki Doktorların E-postalarına "dikkat, çok önemli Uyarı" Başlığıyla Giden Yazı Aynen Şöyle: "aşı Destek Günleri Kapsamında Sahada çalışan Ekiplerin, Basın Mensubu İle Karşılaşmaları Durumunda, Devlet Memuru Olmaları Sebebi İle, Kesinlikle Beyanat Verme Yetkileri Yoktur." Bunun Anlamı; "aman Salgın Riskini Halka Duyurmayın"dır.
milyonlarca çocuğun ölümünden Ve ömür Boyu Sakat Kalmasından Sorumlu çocuk Felci Virüsü, Artık Aramızda. Türkiye'nin Her Yerine Dağılan Ve Hijyenden Yoksun Koşullarda Yaşayan Suriyeliler Aracılığıyla Tüm ülkeye Yerleşen Virüsle Mücadele; Ne Yazık Ki, Sınırlı Bir Alanda Ve Bilgilendirme çalışmalarının Gücünden Faydalanmadan Sürdürülüyor. 'topyekun' Olmayan Bir Mücadelenin Başarılı Olamayacağı Açıkken; Hükümet, Halkı Ve Sağlık örgütlerini Bu Mücadelenin Dışında Bırakarak, Milyonlarca çocuğun Yaşamını Tehlikeye Atıyor. Neden Mi? Yalanlarla Bezeli 'pembe Tablo' Bozulmasın Ve "sağlıkta Devrim Yaptık" Efsanesi Yıkılmasın Diye...