Antalya’da bazı semtlerde kedi evlerinin kaldırılması, yine kent halkı arasında tartışmaya yol açtı. Kimileri kedilerin barınaksız kalacağını, yaklaşan kış nedeniyle bir kısmının soğuktan öleceklerini söylüyor. Kimileri için ise, kedi evleri, mikrop ve düzensizlik kaynağı ve kaldırılmaları şart. Oysa asıl mesele, ne birkaç tahtadan kulübe ne de bir parkın düzeni. Asıl mesele, sokaktaki kedilerin giderek artan nüfusu ve bu artışın önlenememesi.
*****
Her sabah mama kabını dolduran, akşam artan yemeğini kapının önüne bırakan yüzlerce hayvansever var bu şehirde. Neredeyse her köşedeler. Ellerinde mama kapları, kalplerinde merhamet. Kimi maaşından, kimi harçlığından arttırdığıyla beslemeye çalışıyor kedileri.
Ama bir türlü yetmiyor. Çünkü ne kadar çok beslersek, o kadar çok doğum oluyor. Bir dişi kedi, yılda iki kez doğum yapıyor. Her doğumda üç-dört yavru. Bir yıl sonra o yavrular da doğuruyor. Sonra bir bakmışız, parkın köşesinde bir “mini ordu”.
Besleniyorlar ama korunmuyorlar. Kısırlaştırma yapılmadıkça, döngü hiç bitmiyor.
Ve o döngünün sonunda ölüm, hastalık, şiddet, trafik kazası var.
*****
Hayvanseverlerin suçu değil bu. Onlar elinden geleni yapıyor. Ama sistemsel bir çözüm yoksa bireysel çaba yetmez.
Peki ne yapılmalı?
Her ilçede düzenli, ücretsiz ve erişilebilir kısırlaştırma kampanyaları yapılmalı. Mobil veteriner birimleriyle mahalle mahalle ulaşılmalı.
Kaç kedi kısırlaştırıldı, nerede hangi koloni var, belediyenin elindeki bilgiler kamuya açık olmalı.
Rastgele değil, hijyenik ve ruhsatlı alanlar oluşturulmalı. Böylece çevre kirliliği ve koku şikayetleri de azalır.
Rehabilite edilen kediler için açık sahiplendirme günleri, dijital ilan panoları oluşturulmalı.
*****
Hayvanseverlere düşen görevler de var tabi ki.
Her şeyden önce önümüze gelen yere mama bırakmak, iyi niyetli bir davranış olmasına rağmen, plansızlık yaratır. Sürekli temizlenen besleme noktaları olmalı.
Her gönüllü, beslediği kediyi belediye merkezine götürmek için sorumluluk almalı. “Ben karnını doyuruyorum” demek yetmez; “ben kısırlaştırdım” diyebilmek gerekir.
*****
Kedi evleri değil mesele. Ev gibi bir şehir kurmak. Kedinin de insanın da huzurla yaşayabileceği bir şehir…
Vicdan ve aklı yan yana getirdik mi başarmamak için neden kalmaz.
Yorumlar
Kalan Karakter: