Geçtiğimiz hafta bu köşeden Bütünşehir Yasası’nda revizyona gidileceğini duyurmuştum. Hükümetin bu konuyla ilgili çalışmaları olduğunu, özellikle Doğu ve Güneydoğu illeri için revizyonun gerekli olduğunu belirtmiştim.
Bildiğiniz gibi, 2009 yerel seçimlerinde İstanbul ve Kocaeli pilot bölge seçilerek Bütünşehir Yasası uygulamasına başlanmıştı. Ardından 2014 yılı seçimleriyle birlikte, yasada önemli değişikler yapılmış ve aralarında Antalya’nın da olduğu 30 kent Bütünşehir Yasası ile yönetilmeye başlanmıştı. Bütünşehir Yasası ile birlikte büyükşehir belediyelerinin yetkileri arttırılmış, köy statüleri kaldırılmış, yerine mahalleler gelmişti. Valilik kontrolünde il genel meclisleri kaldırıldı. Köylere hizmet götüren özel idare bütçeleri, büyükşehir belediyelerine devredildi.
Kim ne derse desin, köylere hizmet gitmesine tek vesile olan il genel meclisleriydi. Bir de il genel meclisleri tam bir bürokratik ortamda toplanır, diyaloglarda buna göre yapılırdı. İl genel meclis üyesi olanlar, siyasete buradan başlardı. Bütünşehir Yasası’yla mahalle olan köylere yetişmek çok zor. Köyler hizmet beklerken, Antalya gibi yüzölçümü büyük bir kentte, eksiği tamamlamak, hizmet götürmek çok zor.
Ben diyorum ki; Bütünşehir Yasası yeniden revizyon ediliyorken, İl genel meclisler yeniden oluşturulsun. Özel İdare Bütçesi ile günümüze uygun düzenlemeyle hizmette iş bölümü yapılsın. Çünkü büyükşehir belediyelerinin işi, sorumluluğu çok fazla…
Vatandaş hizmet bekler…
Hele hele seçimden seçime gördüğü siyasetçiden; yol ister, su ister. Bazı şeylerin değerini kaybettiğimiz de anlarız. İl genel meclislerinin yeniden kurulup, Vali’nin kontrolünde yeniden oluşturulmasını gerekli olarak görüyorum.
Bu eksikliği hisseden en fazla köyler olduğundan, konuyla ilgili anket yapılabilir. Sonucun görüşlerimden farklı olmadığını biliyorum.
Önemli olan yanlıştan dönmek değil mi?
Yorumlar
Kalan Karakter: