ATSO'da savaş baltaları gömüldükleri yerden çıkarıldı

ATSO, Antalya iş dünyasının en önemli kurumu. Kağıt üzerinde görevi belli: üyelerine danışmanlık, eğitim, ihracat desteği; üstüne kültür-sanatla şehre nefes aldırmak. Ama iş pratiğe gelince tablo farklı.
ATSO Ağustos Ayı Meclis Toplantısı’nın gündemi Antalya ekonomisi miydi, yoksa yaklaşan seçimler mi? Yaklaşık 1,5 saat süren toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman tatlı tatlı anlatmaya başladı: “Enflasyonda düşüş olabilir." Kredi, KOBİ, turizm meselelerine şöyle bir değindi. Ama hepsi ılık sütlaç tadında, kaynayıp taşmayan cümleler. Çözüm yok, masada sadece tanıtım ve PR.
Meclis üyeleri ise sırayla sektörleri ile ilgili konulara değindi... Laf çoktu ama sonuç yoktu.
Toplantının 87. dakikasında sahneye Meclis Başkanı Ahmet Öztürk çıktı. Öyle bir şut çekti ki, tribünler bile ters köşe oldu. Öztürk özetle dedi ki: "Antalya yangınlarla, ekonomik krizlerle, müze sorunlarıyla boğuşuyor. Esnaf nefes alamıyor. Sanayici tıkanmış. Ama ATSO yönetimi şimdiden 2026 seçimlerini düşünüyor. Üyeler günü kurtarmaya çalışırken, yönetim seçim derdinde.”
Ama asıl fırtına toplantı bittikten sonra koptu. Kamera kapanır kapanmaz, Yusuf Hacısüleyman, Öztürk’e dönüp “Aday olmaya cesaretin bile yok, çapsız!” diye patladı. Yayında naif, salon beyefendisi pozları kesen başkan, perde kapanınca kabadayıya döndü. Bağırdı, çağırdı, hakaret etti. 30 yıllık tanışıklığımda hiçbir zaman böyle bir Yusuf Hacısüleyman'a şahitlik etmedim. Bu iddiaları ilk aktarana haliyle inanmadım ama onlarca kişiden aynı sözleri duyunca ikna olmak zorunda kaldım.
Ey koltuk… 
Ey makam, mevki...
Ey “başkanım” nidaları…
Sen nelere kadirsin! Kuzuya post giydirip kurda çevirdin.
Unutulmasın: Yusuf Hacısüleyman bu koltuğa seçimle değil, Ali Bahar’ın vefatından sonra oy birliğiyle atandı. Ama Öztürk’e saldırarak 2026 seçimlerinde başkanlık için yarışacağını ilan edip seçim maratonuna resmen start verdi.
Peki Öztürk? Cevap vermedi, o seviyeye inmedi, salonu terk etti. Meclis Başkanlığı sorumluluğunu yerine getirdi. 142 yıllık ATSO tarihinde yönetim kurulu toplantılarına alınmayan ilk meclis başkanı olarak, yönetimin bir aylık faaliyet raporunu o da herkes gibi meclis toplantısında görüyor. Gördüklerine tepki göstermesi, eleştiri de bulunması her Meclis Üyesi gibi onun da en doğal hakkı. Yani tepkisi doğal, art niyet aramak art niyetin ta kendisi.
Art niyetli yaklaşım sergileyen tek bir isim vardı: ATSO Meclis Üyesi Ender Kuzucu. Söz aldı, Meclis Başkanına cevap yetiştirmeye çalıştı. Oysa Öztürk’ün muhatabı Hacısüleyman’dı. Kuzucu’nun çıkışı bence hadsizlikti. Dahası, başkanını savunayım derken daha da zor duruma düşürdü. Yusuf Hacısüleyman, Ahmet Öztürk’e cevap veremeyecek kadar çapsız bir başkan mıdır ki Kuzucu onun yerine söz alıp eleştirilere cevap vermeye çalıştı? Kendi şovunu yapayım derken başkanını çok daha zor durumda bıraktığını fark etmedi bile.
Fotoğraf net:
ATSO’da seçim startı verildi. Kılıçlar çekildi.
Bundan sonra kimse ATSO’dan sorunlara çözüm beklemesin. Çünkü artık gündem Antalya değil; koltuk, ikbal ve kişisel hırslar. 
Daha yolun başında nezaketin yerini öfke, diplomasinin yerini kavga aldı.
Takipte kalın. Çünkü bu gözler daha çok şey görecek.