Antalya’da kavşak yapılıyor, yollar açılıyor, borçlar yapılandırılıyor… Hatta Antalyaspor’un transfer tahtası bile kapanmıyor artık.
Ama bu şehirde başka bir şey kapanıyor: insanların ağzı.
Sokakta gezerken yüzlere bakıyorum, herkesin suratında aynı donuk ifade: “Acaba bana da dokunur mu? Bir şey olur mu?”
Konuşmamak, görünmez olmak… Şimdilerde Antalya’da en güvenli ulaşım yolu bu: Sessizlik. Ama insan susarak nereye kadar gider? Sessizlik, kavşak tabelası değildir; sizi güvenli yere götürmez, sadece unutulmaya götürür.
Geçenlerde AK Parti, Antalya’ya yeni kavşak yatırımı duyurdu. Menderes Türel’de sosyal medyadan atladı: “Üç ay önce de söylemiştim; basit bir imar planlamasını bile yapamayan Büyükşehir Belediyesi bu kavşakları 5 yıl geciktirdi. Yerel seçimler sonrası Cumhurbaşkanımız Antalya’ya küstü diyenler, hizmetleri görünce küçük dillerini yuttular.”
Şimdi duralım. Çünkü bu “5 yıl gecikmiş” dediği kavşak işi, kendisi başkanken de yapılabilirdi. Hatta o zaman yapılsa şimdi biz de bu tiyatroyu izlemek zorunda kalmazdık.
Ve evet, hala aynı siyasi iklimdeyken, neden 5 yıl beklendiğini anlamak için mühendis değil, sadece mantıklı bir vatandaş olmak yeterli.
Antalya’ya yapılan yol, köprü, kavşak; bir siyasi jest değil, devletin asli görevidir. Yani kimsenin kimseye lütfu değil bu.
Ama bizde iş şöyle yürüyor: Beton dökülüyor, üstüne pankart asılıyor, altına da seçim mesajı iliştiriliyor.
Büyükşehir belediyesine sesleniyorum
Büyükşehir Başkanlığı’na vekalet eden Büşra Özdemir ve il yönetimi ise adeta görünmezlik pelerini giymiş gibi. Cevap yok, sahiplenme yok, refleks yok.
Antalya’nın gündemi başkanın tutukluluğu ya da sağlık durumundan ibaret değil; Antalya’nın, Antalya gibi yaşaması. Eğer başkanlarının özgürlüğü için verdikleri çabanın yarısını bu şehrin hizmet ihtiyacına göstermeleri gerektiğini hatırlatma vakti geldi. Çünkü Antalya hiç olmadığı kadar hizmete, hızlı ve etkili projelere ihtiyaç duyduğu bir dönemin içerisinde.
Ayağa kalkma zamanı geldi
Antalya şu an bir kavşağın ortasında. Tabelalar silinmiş, yönü siyasetçiler söylemiyor, bürokratlar susuyor, STK’lar ortada yok.
Bu sessizlik uzun sürmeyecek. Çünkü Antalya, tarih boyunca çok badire atlattı. Hep de ayağa kalktı.
O yüzden söylüyorum: Beton kavşak yetmez, fikir kavşağı lazım.
Yol tabelasını biz koymazsak, başkaları koyar. Ve o zaman nereye gideceğimizi bile biz değil, onlar belirler.
Eğer siz de böyle hissediyorsanız; susmayın…
Çünkü bu şehir sustukça, başkalarının sesi gürleşir. Biz sustukça, karar masasında sandalye boş kalır.
Ve unutmayın; boş sandalye, her zaman bir başkası tarafından doldurulur.
Antalyaspor ayağa kalkıyor
Tam bu şehirde herkes susmuşken bir hareketlilik Antalyaspor’dan geldi. Yeni yönetim geldi, 30 dosyanın 20’si kapandı, borçlar yapılandırıldı, transfer tahtası açıldı, kulüp otobüsüne konan haciz kaldırıldı.
Sessiz ama net: Adamlar iş yapıyor.
Demek ki isteyince oluyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: