Yurt dışına çıktığınızda ‘nereden geldiniz?’ sorusuna ‘Türkiye’ diye yanıt verdiğinizde ‘Antalya’ diyen gülen bir yüzle karşılaşırsınız. Başka ülkelerin insanları için Türkiye demek; Antalya demektir. Her ne kadar Antalya adına bir marka oluşturulamadı diye eleştirsek de, kentimiz kendi adıyla uluslararası platformda bir markadır.
Antalya markası çok değerlidir.
Tanıtım adına…
Turizm adına…
Ticaret adına…
Bu markaya sahip çıkma adına ismini korumamız, bizlerin kentlilik bilincinde olması gereken bir sorumluluktur.
Dün sabah hepimiz, Antalya Ticaret Odası’nda (ATSO) yaşanan üzücü olayla irkildik. Yaşananların üzücü ve önemli olduğunun farkındayız ancak burada en önemli hassasiyet Antalya adına olmalıdır.
Olayın ardından kişisel sosyal medya hesaplarından haber sitelerinden, televizyonlardan kentimizin adı, ardından olayın vahameti ön plana çıkartılarak, paylaşımlar, duyurular yapıldı.
Korumamız gereken değer olan Antalya’nın adını tam da birilerinin istediği gibi bizler hep birlikte güvensiz, kirli, tehlikeli olarak lekeledik.
Antalya, marka isim olana kadar yıllarını verirken, bizler hassasiyetimizi unutup bir anda iki kelimeyle dikkat çekme adına yok etmek için el birliği yaptık.
Bu nedenle; kendi kişisel sosyal medya hesabımdan uyarı yapmak zorunda kaldım. Amacım haber alma özgürlüğünü eleştirmek, demokratik paylaşımları engellemek değildi!..
Amacım, var olan değerimiz adı’mıza kentlilik bilinciyle sahip çıkmaktı. İçinde bulunduğumuz zorlu süreçte gerek turizm, gerekse ekonomideki belirsizlikler nedeniyle, tüm dünyaya ‘bizim ülkemiz, bizim kentimiz bu durumda’ diye, panik yaratarak durumları daha da zorlaştırmak yerine, hepimizin daha duyarlı olması adına seslenmekti. Antalya sevdalısı olarak benim hassasiyetim Antalya’dır…
Eğer bu kentte yaşıyor, ekmeğini yiyor, suyundan içiyorsanız, aynı hassasiyeti herkesten bekliyorum.
Öte yandan, ATSO Başkanı Davut Çetin, yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum.
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar
Kalan Karakter: