Hemen Başkandan bu projelerin hangileri olduğunu ve projenin özelliklerini istedim.
Başkan, danışmanı olan Cem Oğuz’u işaret etti…
Cem Oğuz’la konuyu görüştüm ve “tamam iletelim” denmesine rağmen bugüne dek bu projelerden bana ulaşan olmadı.
Kamu kaynaklarının verimli kullanılarak halka daha faydalı hale getirilmesi ve kentim gelişimine bu projelerle daha çok katkı sağlanması ilkesine olan inancım nedeniyle bu projelerin neler olduğunu araştırmaya başladım.
İlk olarak Muhittin Başkanın işaret ettiği “Kınık Hâl Projesinden” işe başladım ve yaptığım araştırmayı 25.11.2019 günlü Hürses Gazetesinde yayımladım.
Yerinde gözlemlerim
Ancak bu araştırma daha çok evrak üzerinde olduğundan yetinmedim ve gidip kendi gözlemlerim ve konuyla irtibatlı insanlarla bire bir görüşmek üzere “Kınık, Ova ve Yeşilköy” beldelerini, bu beldelerdeki toptancı hâllerini dolaştım.
Üreticilerle, komisyoncularla, tüccarlarla ve yöre halkıyla konuştum.
Sonuç olarak ortaya çıkardığım tablo gerçekten içler acısı bir durumdu.
Ne üretici hayatından ve işleyişten memnundu, ne de hâllerdeki komisyoncular ve az sayıdaki bölge tüccarları…
Bu işleyişten mutlu olan ve olağanüstü kar elde eden sadece dışarıdan gelen yabancı “tüccarlardı…”
Vergi kaçakçılığı yapılıyor…
Hâl yasasına göre, hâle giren üründen belediye fatura bedeli üzerinden yüzde 1 rüsum alıyor.
Ancak tüccar, ürünü henüz tarladayken satın alırsa belediyeye yüzde 2 rüsum ödemek zorunda.
Üreticilerin büyük çoğunluğu ne yazık ki dışarıdan gelen yabancı tüccarlara borçlu olduğundan ürünü henüz tarlada/seradayken bu tüccara satıyor, tüccarlar da faturasında, aldığı ürünü toplamın yüzde 10’u civarında göstererek “belediyeye vermesi gereken rüsumu kaçırıyor.”
Yani üretici ürününü hâle götürse tüccar 100 birim rüsum ödeyecekken, tarlada bunun onda birini faturaya yazdığından 20 birim rüsum ödüyor.
Bölgede yıllık toplam olarak 750 bin ton sebze ve 50 bin ton meyve üretimi yapıldığından kaçırılan rüsum vergisi karşımıza devasa bir rakam olarak çıkıyor.
Rüsumlar tam olarak toplansa Büyükşehir Belediyesinin alacağı rüsum vergisinin toplamı yaklaşık 10 milyon TL civarında.
Bu para ne yazık ki Toptancı hallerinin içler acısı durumundan dolayı belediye yerine tüccarın cebine girmektedir.
Denetim yoktur
Bu üç Toptancı Halinde özellikle dışarıdan gelen tüccarların kestiği faturanın doğru olup olmadığını yerinde denetleyecek bir denetim söz konusu değil.
Çünkü bunu denetleyecek belediyenin herhangi bir elemanı veya kadrosu mevcut değil.
Yani tüccarın beyanı ne ise o doğru kabul edilmektedir.
Sadece denetim elemanı değil, işleyişi düzenleyecek zabıta kuruluşu da yoktur.
Oysa geçen yıl sadece üç zabıta ile bir zabıta aracının hallerde dolaşmasının sonucunda hallere giren ürün miktarının yüzde 30 arttığı iletildi bana.
Lakin seçim öncesinde bu zabıtalarla zabıta aracı ne hikmetse geri çekilmiş…
Dolaştığım “Kınık, Ova ve Yeşilköy Toptancı Hâllerinde” görevli olan birkaç kişi dışında işleyişi denetleyecek, düzenleyecek kimseleri de bulamadım.
Oysa bu Hâllerde görevli denetim elemanları ve zabıta hizmetleri ile Hal dışında kesilen faturalar yerinde incelenecek olsa tarımsal hizmetler daha sistemli yürüyecek ve belediye de kazancını daha da artırabilecektir.
Hâl içinde de durum farklı değil
Hâl dışında durum denetim dışı olduğundan ciddi kaçaklar yaşanmaktayken Hâl içinde de durum dışarıdakinden pek farklı değil.
Bölgede üretilen 800 bin ton tarımsal ürünün yüzde 10’unun Hâle girmekte olduğunu belirtmiştik.
Ancak Hâle giren bu ürünlerde de yeterli denetim söz konu değil.
Gözümün önünde yaşanan bir olayı anlatayım da siz varın gerisini düşünün.
Kınık Hâlinde, yaklaşık 12 ton ürün yükü olan bir kamyon kantara girmesi gerekirken girmeden çıkışa yöneldi.
Kamyon sürücüsünün yanındaki kişi inerek ahbap-çavuş ilişkisi olduğu belli olan kantar yetkilisine gidip yükünün 8 ton olduğunu beyan ederek faturasını uzattı ve onaylattı, sonrada çıkış alarak çekti gitti.
“Kısacası; denetimsizlik ve kadro yetersizliği nedeniyle Büyükşehir Belediyesi bu üç Toptancı Hâlinde ciddi kayıplar yaşamaktadır.”
Hâllerin fiziki durumu
Dolaştığım bu üç toptancı halinin fiziki durumu anlatılır gibi değil.
Girişi-çıkışı belli olmayan, baraka tarzı ve kimi yer yer komisyoncuların kafasına göre betonla ve kiremitle ayırıp düzenlediği dükkânlardan oluşuyor.
Çatılardan en küçük yağmurda adeta seller akıyor.
Depolanmış ürünler her türlü hijyenik önlemlerden uzak haldeler.
Parke taşla döşenmiş olan ana yolların dışındaki ara yollarda çamurdan, çukurdan geçmek imkânsız hale gelmiş.
Üretiminin yaklaşık yüzde 60’ının ihraç edildiği bir bölgenin daha modern, laboratuarlı, düzenli, yeterli kadrolarla işleyen bir toptancı hâline ihtiyacı olduğu ortadadır.
Şikâyetçi olmayan yoktur
Bu gezim sırasında hallere gelen üreticilerle ve halde iş yapan komisyoncularla sohbetlerim oldu.
Konuştuğum hemen herkesin ortak düşüncesi şu:
“Bu haller artık ihtiyaca cevap vermemektedir.
Son derece ilkel ve her türlü istismara açık haldeler.
Bir an önce bu haller kapatılmalı ve yerine modern, her türlü ihtiyaca cevap verecek yeni bir hal kompleksi yapılmalıdır.”
Yaptığım sohbetlerden çıkardığım sonuçları şöyle özetlemek mümkün:
- Mevcut Yeşilköy, Ova ve Kınık halleri fiziksel koşullar açısından yetersiz olduğundan bölgede tarım faaliyetleri açısından modern ve gelişmiş laboratuarı olan yeni bir hal tesisinin yapımı hem bölgenin gelişimi ve tarımı teşvik etmesi, hem de belediyenin rüsum ve kira gelirlerinin artması bakımından son derece önemli…
- Bölge de ki denetimsizlik yüzünden bu hallerin kullanılmadığı bir düzen de Belediyenin ve üreticilerin gelirleri çok düşük düzeyde.
- Komisyoncular düşük kira bedeli ile mevcut hallerden dükkânları kiralamış ama üreticiye hizmet etmek yerine kiraladıkları dükkânları dışarıdan gelen başka komisyonculara daha yüksek bedel ile kiraya vererek sisteme hizmet etmeden kira geliri elde ediyorlar.
- Mevcut hallerin fiziki yetersizliğinden kamyonlar kantara çıkmadan kaçak çıkışları kullanarak vergi ödemeden dışarı çıkıyorlar.
- Denetimsizlik yüzünden özellikle yabancı tüccarlar olduğundan çok düşük tonaj bildirimi yapmakta, bu da rüsum geliri kaybına yol açmaktadır.
- Bölgede ki üreticiler veya tüccarlar denetimsizlik ve fiziki yetersizlikten dolayı ürünlerini Fethiye halinde değerlendiriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: