ELİF BEBEK, KIZILAY VE İKTİDAR…
Yayınlanma :
04.11.2020 08:28
Güncelleme
: 04.11.2020 08:28
Bu nasıl ayrımcılıktır…
Bu nasıl bir hasmane tutumdur…
Bir iktidar kendisi gibi düşünmeyen kurum ve kuruluşlara bu kadar kini nasıl besler…
Covid-19 için Bilim Kurulu oluşturulur “Türk Tabipler Birliği” yok sayılır…
İzmir’de yıkıcı bir deprem olur, hasar tespiti için kurulan komisyona “ne Mimarlar Odasından, ne İnşaat Mühendisleri Odasından, ne de Şehir Planlamacıları Odasından” ve de bu odalara üye olanlardan üye alınmaz.
“Barolar” savunmanın vazgeçilmez kurumudur ama iktidarı eleştirdikleri için parçalanmaya çalışılır.
1999 İzmit Depreminden sonra toplanan milyar dolarlık “deprem parasının” akıbeti belli değil.
Hala da vergilerden yapılan kesinti deprem fonuna para aktarılmaktadır.
Ve Kızılay denen utanmaz kuruluş, her felaketten sonra vicdanları istismar ederek iban numarası yayınlayıp halktan para toplamaya çalışıyor…
O Kızılay ki, Genel Müdürlüğünde sadece unvanlı 48 kişiyi çalıştırıyor ve Genel Müdür İbrahim Altan 31 bin 500 TL maaş alırken, son sıradaki, Kızılay’ın Gayrimenkul ve Portföy Yönetimi A.Ş nin Genel Müdürü olan personel 13 bin 212 TL maaş almaktadır.
Bu 48 kişinin kuruma yapılan bağışlardan karşılanan aylık maaşlarının toplamı 1 milyon 250 bin TL tutmaktadır.
Ve bu tablodan utanmadan İzmir depremine destek için iban numarası yayınlayarak yardım çağırısı yapmaktadırlar…
Önce sizler aldığınız maaşlardan bir kısmını yardım fonuna aktarın da sonra halktan yardım talep edin.
Ama iktidarın bu bölücü ve ayrımcı tutumuna rağmen İzmir Depreminde yaşanan acıların yanı sıra geçen sabah beni ağlatan olaylarda yaşanıyor.
3 yaşındaki Elif Bebeğin, kendini kurtaranın parmağına sıkı sıkıya yapışıp bırakmaması, 65 saat kımıldamadan toza, toprağa ve karanlığa, tonlarca enkaza direnmesi, yaşama olan tutkusu ve tutunması karşısında gözyaşlarımı tutamadım.
Aslında Elif Bebek koca koca adamlara;
Yaşama nasıl tutunulur…
Karanlıklara ve olumsuz her şarta karşı nasıl direnilir…
İnadına bir umut nasıl yaşatılır…
Düşsen de ayağa nasıl kalkılırın dersini verdi.
Zulme, yokluğa, yoksulluğa, adaletsizliğe, her türlü ayrımcı ve bölücülüğe karşı “umudun parmağına” yapışıp bırakmamak gerektiğini gösterdi bizlere Elif Bebek…
O, 3 yaşında yılgınlığa düşmedi…
O, 3 yaşında inadına bir ışık bekledi…
O, 3 yaşında yapışacağı bir umudu bekledi…
Ve bu ülkenin yiğit insanları o ışığı, o umudu her şeye rağmen ulaştırdı Elif Bebeğe…
Keza, bir insanı enkazdan çıkarırken gösterdikleri hassasiyet ve dikkati, enkazdan çıkarılan Ares isimli köpekten esirgemeden aynı hassasiyet ve özeni gösteren bu yiğit insanları alınlarından öpüyorum…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: