MUHALEFETTEN KORKUYORLAR…

Bindik cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen alamete, nereye gittiğimiz belli değil…
Damat’a bakarsanız Türkiye bu sistem sayesinde 3 kat büyümüş(!)
E yani vallahi doğru söylüyor…
Ülkede bir şeyler büyüyor bu doğru ama büyüyen Türkiye değil, Mehmet Cengizler, Limaklar, Kalyonlar, Kolinler, MNG’ler…
Merkez bankası küçülüyor, bu beşli çete büyüyor…
Öylesine büyüyorlar ki toplanan vergiler, alınan dış borçlar aktarıldıkça aktarıldığı halde kasaları bir türlü dolmuyor…
Emekliler, işçiler, memurlar, köylüler, esnaflar, sanayiciler küçüldükçe küçülüyor ama beşli çete büyüdükçe büyüyor…
Ekmekler küçülüyor, beşli çete büyüyor…
Aileler parçalanıp küçülüyor, beşli çete büyüyor…
Gazeteler, televizyonlar, dergiler ve bilumum yazılı, görsel basın küçülüyor beşli çete büyüyor…
Evet, Damat Bey haklı, Türkiye büyüyor(!) çünkü onun Türkiye’si bu beşli çete zahir…
 
Hele kendisinin “ahının gittiğini, vahının bile kalmadığını” göremediği halde CHP, İYİ Parti ve HDP için “bunların ahı gitmiş, vahı kalmış” diyen, iktidar olmadan muktedir olmaya gayret eden bir Bahçeli var ki evlere şenlik…
“Hele çıksınlar bir sokağa görsünler dünyanın kaç bucak olacağını” diyerek muhalefete parmak sallıyor ama bu sözlerle asılda muhalefetten korkusunu dile getiriyor…
Demokrasinin sırça köşklerin kapalı kapıları ardında değil, sokakta özgür ifadelerle yakmadan, yıkmadan, şiddete başvurmadan yapılan protestolarla kurulduğunu bildiğinden aba altından bile değil açıkça sopa gösteriyor…
Çünkü demokrasinin kurulmasını istemiyor…
Çünkü demokrasiyi sevmiyor…
Çünkü demokratikleşmiş bir Türkiye’de Bahçeli ve onun gibilerin tarihin tozlu sayfalarına gönderileceğini kendisi de çok iyi biliyor…
 
Birde takıldığım bir şey var ki, işte ona fena halde içerliyorum…
AKP’nin bir sözcüsü var, Ömer Çelik…
Bu beyimiz AB ülkelerinden Türkiye’ye gelen uyarılara karşı, bu uyarıları dikkate almak yerine “Hitler’den başlayıp, Musolloni’den çıkıyor,  Cezayir ve diğer İslam ülkelerinde Almanya’nın, Fransa’nın ve diğer Avrupa ülkelerinin yaptıkları zulümleri hatırlatarak bunlar faşisttir” diyor…
Bu arkadaş ya faşizmin ne olduğunu bilmiyor ama kötü bir şey olduğunu bildiğinden bu sıfatla saldırarak haklılık kesp etmeye çalışıyor,
Ya da faşizmin ne olduğunu, kimlere faşist deneceğini iyi biliyor ama demagoji yaparak bu ifadeyi bilerek çarpıtıyor…
Oysa kendisinin de sorumluluğunu taşıdığı bu iktidarın, Siyasi İslamcı bir ideoloji ile ırkçı bir ideolojiyi harmanlayarak bir seçmen tabanı oluşturup demokratik tüm kuralların ırzına geçilerek ülkeyi diktatörce yönetilme süreci yaşattıklarının ya farkında değil, ya da bilerek buna hizmet ediyor.
Buna birkaç örnek vereyim:
2020’nin ilk 9 ayında; 29 gazeteci, yazar ve yayıncı mahkûm oldu.
20 gazeteci tutuklandı.
57 gazeteciye soruşturma açıldı.
65 gazeteci gözaltına alındı.
20 gazeteci saldırıya uğradı.
537 haber ve basılı yayın organı toplatma ve erişim engeliyle karşı karşıya kaldı.
16 kişi düşünceyi ifade nedeniyle mahkûm oldu.
187 kişiye ise sosyal medya paylaşımları nedeniyle soruşturma açıldı.
Şu andaki Avrupa’nın hangi “faşist” ülkesinde bunların benzeri yaşanıyor?