Önceki gün CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, korona tehdidinin fazla olması nedeniyle karayolu ile Antalya’ya geldi.
Önce Muhittin Başkanı Hastanede ziyaret edip hekimlerden Başkanın sağlık durumu ile ilgili geniş bilgi aldı.
Hastane kaynaklarımdan öğrendiğime göre, hekimlerden kamuoyuna yapılan açıklamalara benzer “genel-geçer” değerlendirme değil, şu anki durumu ve ilerleyen günlere göre hastalığın seyri ile ilgili oldukça detay istemiş.
Ve yine öğrendiğime göre, Başkanın korona virüsü yendiği fakat süreçte akciğerlerinde ciddi olarak tahribat olduğu fakat hızlı olarak iyileşme tespit edildiği, herhangi bir aksilik olmazsa kritik eşiği aştığı ancak akciğerlerin iyileşmesi için uzun süreli bir klinik tedaviye ihtiyacı olduğu iletilmiş.
Diliyorum, “Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel” nasıl korona illetinden kurtulup görevine döndüyse Muhittin Başkanda bu illetten kurtulup görevine döner…
Neyse, Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine dönelim.
Hastane ziyaretinden sonra CHP İl Başkanlığına geçen Kılıçdaroğlu’na, burada İl Başkanı Nusret Bayar tarafından parti çalışmaları hakkında brifing verildi.
Kılıçdaroğlu ise orada bulunan ilçe belediye başkanları ile milletvekillerine yaptığı konuşmada özellikle “birlik ve beraberlik” içinde olmalarını, belediyelerle örgüt arasındaki ilişkilerde hassasiyet göstermelerini ister.
Ancak konuşmasında asıl önemli vurguyu “Muhittin Başkanın yokluğunda ilçe belediyeleri olarak bu eksikliği halka hissettirmemeleri” konusunda dikkatleri çeker.
Ama asıl benim dikkatimi çeken şey, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olduktan sonra onlarca kez Antalya’ya gelmiş olmasına rağmen sanırım ilk kez il örgütünü ziyaret etmesidir.
Yine bir başka ilk de Kılıçdaroğlu’nun Büyükşehir Belediyesini ziyaret etmesidir.
Muhittin Böcek’in Belediye Başkanı seçilmesinden sonra yanlış hatırlamıyorsam 7 kez Antalya’ya gelen Kılıçdaroğlu, bu gelişlerinin hiç birisinde Büyükşehir Belediyesini ziyaret etmemişti.
Elbette bu tavırda Kılıçdaroğlu tarafından Genel Sekreter olarak atanmasını istediği “Hüseyin Karakuş’un” Muhittin Böcek tarafından kabul edilmemesi ve kendi istediği “Cansel Çevikol’u” Genel Sekreter yapması yatmaktadır.
Kılıçdaroğlu, bunu Genel Başkana itaatsizlik ve parti disiplinine uymama olarak değerlendirdiği için Büyükşehri ziyaret etmemesi ve Muhittin Böcek’i seçilmesinden dolayı kutlamaması ne kadar haklı gibi görünse de Muhittin Böcek’in hasta yatağındayken bu ziyareti yapması Böcek’le beraber yürüyen partililerde burukluk yaratmıştır.
Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun Antalya programına Büyükşehir ziyaretinin konulması bana pek de doğru gelmemektedir…
Ama buna rağmen bu ziyaret, Muhittin Böcek’in belki de uzun sürecek yokluğunda Büyükşehir çalışmalarını yürütecek olan ekibin moral ve motivasyonunu yükseltmesi bakımından faydalı olmuştur…
Sanıyorum Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık 40 dakika Başkanlık görevini vekâleten yürüten “Mehmet Hacıarifoğlu” ile görüşmesi 1 aydır sadece rutin işlerle günü geçiren Büyükşehir Belediyesinin, Böcek’in projelerine yönelmesi ve bunları hayata geçirmesinden etkili olur.
Kılıçdaroğlu’nun ilklerin yaşandığı bu ziyaretiyle verdiği mesajların neler olduğunu ilerleyen günlerde göreceğiz…