Erdoğan, 2019 yılının ne kadar başarılarla dolu bir yıl olduğunu anlattı…
Televizyonların canlı yayınında anlattıklarını dinlediğimde “Erdoğan’ın anlattığı ülke hangisi ise oraya muhacir olarak göç etmek istiyorum, bıktım artık bu ülkede yaşamaktan” dedim kendi kendime…
Sadece ben mi bıktım artık bu ülkede yaşamaktan…
Emeklisi, köylüsü, üreticisi, esnafı, memuru, işçisi, işsizi, ev kadını, iş kadını, iş adamı vs…
Erdoğan’ın yönettiği o “muhteşem(!) ülkede” yaşamaktan bıkmayan kalmadı…
Çünkü 2019 devlet bütçesi 123 milyar lira açık veren ülkemizin adeta “mucizeler yaratarak uçtuğunu” Erdoğan, hangi ferasetle anlatırsa anlatsın bir avuç yalaka dışında artık kimsecikler yemiyor.
Bir zamanlar Antalya Organize Sanayinde fabrikası olan işadamı S… anlatıyor.
“Fabrikamı 5 yıl önce kapattım ve geçen yılda satarak işçilerimin kıdem tazminatları ile alacaklarını ancak ödeyebildim.
Şimdi elimdeki gayrimenkullerin kira geliri ile yaşıyorum.”
İşadamı, fabrikasını niye kapatmış anlatayım.
Antalya’da yapılan 5 yıldızlı 5 otelin tüm iç mimarisiyle ilgili ürünleri fabrikasında üreterek montajlarını yapar.
Ancak alacaklarını tahsil etmeye gittiğinde otel sahipleri adeta kendisini kovarlar.
Avukatları devreye girdiğinde bazı otel sahipleri “kardeşim gidin mahkemeye verin” derken bir kaçı da gözdağı vermek için mafyavari tiplerle tehdit ederler.
Alacaklarını tahsil edemeyen S… yeni üretim yapamadığı gibi her geçen ay zarar etmeye başlar.
Bir yandan da kredi aldığı bankalar sıkıştırmaya başlayınca fabrikasını kapatmak zorunda kalır.
İşçileriyle de fabrikayı satınca alacaklarını ödeme konusunda anlaşır.
5 yılın sonunda verdiği hukuk mücadelesinin birkaçını kazanır ancak bu kez borçlu olan turizmciler, iktidarın siyasi kadrolarını devreye sokar ve davayı istinaf mahkemelerine taşıyarak hukuk karmaşası ile süreci uzatmaya başlarlar.
Ancak bu kadarla da yetinmez yine mafyavari tipleri işadamı S.. nin üzerine salarak tehdit yolu ile alacağından vazgeçirmeye ya da en azından 5 yıl önceki değerden ödemeye razı etmeye çalışırlar.
İşadamının anlattığına göre bu otel sahipleri ile sadece kendisi değil, otelin yapımı sırasında diğer malzemeleri veren ve otel açıldıktan sonra tedarik sağlayan tam 36 kişi ve firma ile mahkemelik.
Bunların bir kısmı mahkemeleri kazandıkları halde çeşitli hukuk, vergi mevzuatı ve muhasebe oyunları karşısında alacaklarını tahsil edemiyorlar.
Sözüm ona demokratik bir hukuk devletinde yaşıyoruz.
Alın size hukuk oyunları ile yargıçların marifetiyle siyasilerin aldıkları avantalarıyla bir iş adamı nasıl yok edilirin korsanca öyküsü…
Üretim yapanların, üretim yaptıkları için nasıl bin pişman edildiklerini bundan daha başka nasıl bir örneği olur ki…
İşte sizlere Erdoğan’ın ülkesinden bir manzara…
İşte sizlere el bebek, gül bebek koruyup gözettiğiniz turizmden bir kesit.
16 milyon turist gelmişmiş…
Şu kadar milyar dolar kazanmışmışız…
Geçin bunları…