Dün, hem Türkiye'de hem de Antalya'da o kadar çok şey yaşandı ki hepsini tek bir makaleye sığdırmak imkansız. O yüzden şu birkaç gün daha sık bir araya geleceğiz. Bu satırları kaleme alırken, sonuçlar henüz kesinlik kazanmadığından, kesinleşmemiş sonuçların bendeki halit-i ruhiyesini aktarıp, asıl mevzuya yarın ve devamındaki günlerde gireceğim. 31 Mart 2024; yerel yönetimlerin belirlendiği bir gün olmaktan ziyade, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüz yılında izleyeceği rotanın çizildiği gün olarak geçti tarihe. Dolayısıyla 31 Mart Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Siyasi Tarihi açısından bir milat. Şu aday kazandı, bu aday kaybettinin çok ötesinde sonuçları olan, yeni başlangıçlara ve hatta sonun başlangıcına gebe olma ihtimali yüksek, yeni bir dönemin başlangıcı bence 31 Mart 2024. Seçimlerde genellikle aday ve mensubu olduğu parti kazanır ya da kayberderdi, fakat 31 Mart'ın kazanan ya da kaybedenleri bu kadarla sınırlı değil. Kaybedeni kadar kazananı da bol olan, hatta ve şükürler olsun ki kazananı, kaybedeninden daha çok olan bir seçim oldu. Ama şu bir gerçek ki kaybedeni de kazananı da büyük kazandı ya da büyük kaybetti. Hepsini tek tek, sıra sıra, isim vere vere, hiç kimseden korkmadan, hiçbir şeyden çekinmeden yazacağım. Çünkü demokrasi kazandı. Adettendir, kazanan tebrik, başarısı takdir edilir. Resmi olmayan ilk sonuçlara göre Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek gerçekten büyük ama çok büyük bir başarıya imza attı. Kendisini tebrik ediyor, önümüzdeki 5 yıllık dönemin hem Antalya'mıza hem de şahsına hayırlar getirmesini diliyorum. 31 Mart Yerel Seçimleri'nin muhakemesini yapmak için önce sonuçların kesinleşmesi gerekir. Sonuçlar kesinleşsin, sizi bu köşede bekliyor olacağım. Sevgiyle ve sabırlısızlıkla...