Mehmet Cengiz’i hepiniz tanırsınız.
Cengiz Holding’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı olmasından öte biz onu, Türk milleti üzerine kurduğu fanteziler ve bu sapkın düşüncülerini dile getiriş şekliyle tanıdık.
(Anlamayanlar için daha açık anlatayım; Hani şu, Türk milletinin taa orasına koymak isteyen.)
Osmanlı dönemi de dahil olmak üzere, tarihi boyunca sayısız düşünür, şair, filozof, bilim ve iş insanı, en önemlisi de Mustafa Kemal Atatürk gibi büyük bir asker ve devlet adamı yetiştirmiş bir toplumda, Antalyalı turizmcilerin kendilerine Mehmet Cengiz’i rehber edinmeleri sizce de şaşılacak bir şey değil mi?
Ekol TV muhabirlerinin kamera karşısına geçip Belek’teki bir otel ile yaptıkları rezervasyon görüşmesini umarım herkes izlemiştir.
(Konudan bihaber olanlar için kısa bir özet; Ekol TV’nin Türk kadın muhabiri Belek’teki bir oteli arayıp kendini Sierra adında Londra’dan yeni gelmiş bir İngiliz olarak tanıtarak 5 gecelik fiyat istiyor. Sierra’ya 5 gece için 3bin 410 Euro yani yaklaşık 119 bin 500 TL fiyat verilirken, aynı otel Ekol TV’nin Türk erkek muhabirinin 5 gecelik konaklama isteğine, sırf Türk vatandaşı olduğu için 141 bin 500 TL şeklinde yanıt veriyor. Yani 22 bin TL daha fazla)
Daha geçen ay benzer bir skandal yaşamadık mı? Antalya’daki Limak Lara Otel, İngiltere’den rezervasyon yapan bir müşterisinden, İngiliz değil de Türk olduğu anlaşılmasının üzerine 120 Euro ‘Milliyet Farkı’ ücreti almıştı.
Turizmcilerimizi neden Mehmet Cengiz’e benzettiğimi daha iyi anladınız sanırım.
Peki, tüm bunlar olup biterken pek Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız ne yapıyor?
Limak Otel skandalında konuya hemen el atmış ve kasasında milyarları olan Limak Gruba 54 bin 694 TL ceza kesmişti. Cezaya bak, Turizm Bakanımızın yiğitliğine, iş bitiriciliğine bak. Analar ne aslanlar doğuruyor değil mi?
Kendisi de bakan ve siyasetçi olmanın yanında , ETS Tur ile birlikte Maxx Royal, Voyage ve Caja By Maxx Royal Otellerinin sahibi, kalantor bir turizmci olmasından mütevellit, Türk milletine yapılan bu saldırıyı en ağır şekilde cezalandırmıştı!
Hani bir söz vardı; Aynı düşüncede ve aynı yapıda olan insanlar birbirlerine zarar vermezler, birbirlerini korurlar manasına gelen. Neydi, dilimin ucunda…
Turizmci arkadaş;
Burası Türkiye Cumhuriyeti ve sen o oteli, bizim atalarımızın canıyla, kanıyla düşman işgalinden kurtardığı topraklar üzerine, yani benim/bizim memleketimize kurdun. Benim memleketimin denizini, havasını, tarihi ve doğal güzelliklerini satarak ticaret yaptığın yetmezmiş gibi benim vatandaşımı üç kuruşa çalıştırıp, onların emeğini sömürerek milyonlar kazanıyorsun. Sonra da kanını emdiğin Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşını, ikinci hatta üçüncü sınıf olarak nitelendirip kazıklamaya kalkıyorsun.
Vallahi Mehmet Cengiz sizden daha insaflı.
Sizler bu milletin orasına burasına koymakta, Kültür ve Turizm Bakanlığı da sizin bu niyetinizi görmezden gelmekte kararlı ise tam size göre bir önerim var.
Coşkun Göğen ve Nuri Alço
İkisi de Türk sinemasının duayen ismi, biz onları Yeşilçam’ın kötü adamları olarak tanıdık, bildik ve sevdik. Sayın Coşkun Göğen yıllardır Antalya’da yaşıyor. Bir süre turizm sektöründe de faaliyet gösterdi, konuya hakim yani.
Turizmi Yeşilçam’ın jönlerine emanet edelim; gelin Coşkun Göğen’i Kültür ve Turizm Bakanı, Nuri Alço’da Türkiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (TÜROFED) Başkanı yapalım.
Yerli turist için de şu sloganı kullanalım;
Tatil kaçınılmazsa zevk almaya bak.
helal olsun...