Tuba Vural Çokal ve İYİ Parti…

Bundan bir yıl önce 20.08.2019 tarihli yazıma, o günlerin Genel Başkan Yardımcısı ve GİK üyesi olan Antalya milletvekili Tuba Vural Çokal, bir açıklama göndermiş ve bende bu açıklamayı yayınlayarak “yanlış yerlerini” yeniden yazmayı gerekli görmemiştim.
Hem kadın milletvekili olmasından dolayı, hem de bir kadın milletvekilinin üst yönetimde olmasından dolayı ve hem de kadınlara olan saygımdan fırsat verilmesi gerektiğini düşünmüştüm…
Ama yanılmışım…
Yanı başında AK Parti Genel Başkanı Erdoğan olduğu halde Grup Toplantısında bir konuşma yaparak AK Partiye transfer oldu ve Erdoğan tarafından rozeti takıldı.
Bu transfer sırasında yaptığı konuşmasının şu bölümü dikkatimi çekti.
“Ben cumhuriyetin yetiştirdiği Türk kadınıyım…”
Çokal’ın Türk kadını olduğundan kuşkum yok ancak, cumhuriyetin okullarında okumasına karşılık bu okullarda “cumhuriyetin değerlerini” özümsediğinden ve davranışlarına yerleştirdiğinden yana kuşkularım var.
Çünkü bana gönderdiği söz konusu cevabında aynen şu cümleleri yazmıştı.
“Hukukun üstünlüğünü benimseyen ve çok sesliliğe önem veren İYİ Parti ülkemiz demokrasisi için büyük kazanç olmuştur. İYİ Parti demokrasiyi her şeyin üzerinde tutar”
Vay beee… Hani siz cumhuriyetin yetiştirdiği Türk kadınıydınız?
Hani siz demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü benimseyen birisiydiniz?
“Sizin için ve ülkeyi AK Partinin tasallutundan kurtarmak için oy veren seçmenlerinizin hukuku, üstün bir hukuk değil mi?”
“Benin oyum benim namusumdur” diyen seçmenin namusu olan oyunu neden korumadınız?
Siyasette, yukarda saydığım değerleri ölümüne koruyacak çok değerli İYİ Partililerin önüne geçerek, bin bir ayak oyunları ve partililerinizin iddialarına göre Genel Merkeze yaptığınız oldukça yüklü bağışla 3. sıra milletvekilliği elde etmeniz sonrasında istifa ederek Antalya’da İYİ Partiyi güçsüzleştirmeniz hangi cumhuriyet değerleri ile örtüşmektedir?
Atanmasına destek olduğunuz il başkanı ve geçmişi karanlık, küfürbaz bir akademisyenle oluşturduğunuz teşkilattaki adamlarınız görevlerinden alınınca feryadı figan ederek istifa etmeniz hangi hukukun üstünlüğü, seçmen iradesi, demokrasi ve cumhuriyet değerleri ile izah edilebilir?
Kendi adamlarınızın teşkilat görevlerinden alınması, demokrasi ve cumhuriyet değerlerinden, hukukun üstünlüğünden çok daha önemliyse sizin konuşmanızda söylediğiniz “cumhuriyetin yetiştirdiği” sözlerinizin çok da gerçekçi olmadığı açık değil mi?
Çünkü cumhuriyet “fikri hür, irfanı hür nesiller” yetiştirmiştir…
Çünkü cumhuriyet “fazilettir…”
Çünkü cumhuriyet “seçmen iradesine saygılı olma ve sahiplenmedir…”
Aslında sizin gönlünüzde hep AK Parti yatıyordu zaten.
AK Partiden aday edilmeyeceğinizi bildiğinizden yeni kurulan ve her şeyin çok da net olmadığı İYİ partiye kapağı atıp oradan aday olmayı başardınız…
Zaten mensubu olduğunuz “İmamlar” sülalesinin AK Partili olduğu, yerel seçimlerde Türel ve AK Parti adayına çalıştıkları tüm Manavgatlıların dilinde…