Toptancı halin satışı yanlış değildir

Büyükşehrin Toptancı Halinde bulunan 98 dükkanını satma kararı polemiklere yol açtı.
Bu kararın arkasından Toptancı Halinin esnafıyla buluşan CHP milletvekili Çetin Osman Budak, esnafa bu satışlarla ilgili olarak “Dükkanların satışı ile ilgili karar Menderes Türel zamanında alınmış bir karardır” dedi.
Bu sözlere Türel’den cevap gecikmedi.
“Bir sürü aldığım kararı iptal ediyorsunuz bunu da iptal edebilirdiniz” dedi.
Bana göre Türel’in “bu söze” verdiği cevap yerindedir.
Sanırım Budak, bu satışların “yanlış” olduğunu düşündüğünden ya da bu satışlara muhtemelen gelecek parti içi tepkilerden çekinildiğinden olsa gerek, “bu yanlışı” Türel’e yüklemeye çalışmakla bana göre de doğru bir yol izlememiştir.
Elbette Büyükşehir elindeki kimi mal varlıklarını satabilir.
Bunun sakıncası bana göre yoktur.
Hele 6 milyar TL gibi devasa bir borçla karşı karşı kalınmış ve her ayı 40 milyon TL borçla kapatıyorsa bu satışlar vacip değil, farzdır…
Büyükşehir iş üretmek, personeline maaş vermek, kenti daha yaşanabilir hale getirmek zorundadır.
Hele önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’li adayın başarılı olması için Büyükşehir Belediyesi ve “Muhittin Başkan” canhıraç çalışmalıdır.
Elbette hem borçları döndürmek, hem  de iş üretmek paraya bağlıdır.
Bunun içinde ilk yapılacak şey tasarruf etmek, ikincisi de “kamu hizmetlerine zam yapmadan” geliri artırmaktır.
Mal varlıklarının satışı da bu kalemde değerlendirilmelidir ve “Toptancı Halindeki 98 dükkanın satılması doğrudur.”
 
Bu olayda asıl dikkat edilmesi gereken elde edilecek gelirin “nasıl ve nereye harcanacağının” doğru tayin edilmesidir.
Eğer Türel dönemindeki gibi devasa ve çılgın diye adlandırılan projelere harcanma yoluna gidilirse işte “yanlış” o zaman başlar…
Halkın temel beklentileri dikkat alınarak harcamalar yapılmalıdır.
Halkın istekleri basittir.
Temiz ve su baskınları olmayan sokağının olması,
Çöplerinin düzenli ve dikkatle toplanması,
Temiz ve içilebilir suya sahip olması,
Hızlı ve konforlu bir toplu taşımaya kavuşması, diye özetlenebilir.
Bunların dışında Muhittin Başkanın seçim öncesi vaat ettiği “halk süt, halk ekmek, halk su” gibi projelerin hayata geçirilmesi Antalya halkı için yapacağı en temel girişimlerdir.
Özellikle işsizliği kol gezdiği, yoksulluğun pik yaptığı bölgelere kurulacak “ucuz et ve ucuz sebze, meyve satışının yapılacağı  tanzim mağazaları” projesini hayata geçirirse işte o zaman Toptancı Haldeki 98 dükkanın satılması anasının ak sütü gibi helal edilir kendisine…
 
İnsana dokunmak, karşısındakine el-ense çekip kucaklamak değildir.
İnsana dokunmak, insanın hayatını kolaylaştırcak, daha kaliteli ve yaşanabilir hale getirmek demektir.
Kamu hizmetini, yine kamunun çıkarları için ve kamusal araçlarla yerine getirmek, kamunun malını rant uğruna birilerine peşkeş çekmemek demektir.
Ulaşım, içme suyu, atıkların ve çöpün toplanması, park/bahçe imalatı gibi kamusal hizmetleri özelleştirir, üstüne de bunlara zam yaparsanız buna insana dokunmak değil, çuvallama denir.
Hiçbir şey yapamazsanız bile sadece kamusal hizmetlere zam yapmamak için bu gelirleri sübvasyon olarak kullanmanız bile takdir edilecek bir politika olur.