Teşekkürler Muhittin ve Semih Başkanlar
Yayınlanma :
23.01.2020 07:20
Güncelleme
: 23.01.2020 07:20
Son yayınlanan istatistiklere göre, dünyanın en zengin 2 bin 153 kişisi, 4,5 milyar yoksul insanın elindeki servetten daha fazlasını kontrol ediyor.
Neoliberal ekonominin irrasyonel yapısı sonucunda tepedeki 2 bin kişi giderek daha fazla servete sahip olurken, milyarlarca insanın elindeki servet daha da azalacaktır.
Nitekim bunu Türkiye’ye yansıması da benzer bir sonuç ortaya çıkarmıştır.
Küresel şirketlerin ve onun işbirlikçi sermayesinin izlediği ekonomi politikaları sonucu “AK Partinin iktidarında yani 17 yılda dolar milyarderlerinin sayısı 8 den 42 ye çıkarken;
Yine bu 17 yılda 8 milyon olan yoksul sayımız 34 milyona çıkmıştır.”
KONYAALTI SAHİLİ
Kısacası, milyonlarca insan üretiyor ve ürettiklerine bir kısım sermaye çevreleri el koyuyor.
Bu bir kısım sermayenin gözü son dönemlerde öylesine dönmüş ki üretimin artı değerine el koydukları yetmezmiş gibi “kamusal alanlara ve doğal kaynaklara da” el koymaya başlamışlardı.
Bunun son örneğini Antalya’da yaşadık bir önceki Büyükşehir Başkanı Türel döneminde.
“Konyaaltı sahili, Akdeniz Kent Parkı ve Boğa Çay” gibi kamusal alanlar birilerine peşkeş çekilmişti.
Geçtiğimiz gün Büyükşehir Belediye Encümeni kararıyla “Konyaaltı sahili 28 yıllığına, yılda 8 milyon kira bedeli karşılığında hiçbir sermaye riski altına girmeden verilen Alkoçlar ve Senantalya şirketleri ile yapılan sözleşme iptal edildi.”
Muhittin Başkanı bu karardan dolayı kutluyorum…
Dünyadaki hiçbir ekonomik sistemde olmayan bir uygulamaya son verildi.
Kent insanlarının vergilerinden oluşan 254 milyon TL harcanarak yapılan sahil düzenlemesi Belediye tarafından, “rekabet koşullarının” oluşmadığı bir ihale ile 28 yıllığına Alkoçlar Grubuna sahilin işletmesi verilmişti.
Üstelik yılda 8 milyon TL Belediyeye kira ödenmesi karşılığında.
Oysa bu kiradan Milli Emlak’e ecri misil karşılığı olarak 4,7 milyon TL ödendikten sonra Belediyenin kasasına 3,3 milyon TL girmektedir.
Basit bir ticari anlayışla hesaplanacak olursa, bu gelirle yatırılan paranın geri dönüşü 80 yılda mümkün olmaktadır.
Buna karşılık işletmeci, sahildeki işletmelerden kira karşılığı olarak yılda 30 milyon TL den fazla gelir elde etmektedir.
“Sermayeyi yatıran Belediye ama yatırımın kaymağını yiyen yandaş bir şirket.”
Bunun adı “yap-işlet-devret değil, ben yaparım-sen ye”
Kamusal alanların böylesine hoyratça kişilere kazanç kapısı olarak verildiği dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir ekonomik sisteminde bile yoktur.
En ahlaksız ekonomik sistemlerin bile kendine göre bir ahlak anlayışı vardır ama bu uygulamanın ahlakını, en ahlaksız ekonomik sistemlerde bile görmek mümkün değildir.
Belediye Encümenin de işaret ettiği gibi “bu uygulama ile çok ciddi bir kamu zararı oluşmuştur.”
Sözleşmenin iptali yerindedir.
Bazıları hemen şunu dile getirecektir.
“Efendim, sözleşmenin iptali mahkemeden geri dönerse oluşacak tazminatı yine bu halk ödeyecektir.”
Bu koskoca bir uydurmadır.
Kamu zararı olduğu çok açıkça ortada olduğundan olay yargı tarafından da onaylanacaktır.
Eğer ortada bir tazminat söz konusuysa o da kamunun 2 yılda uğradığı zararın, sorumlularından tahsil edilmesi olur.
Bu arada kısa bir hatırlatma yapmakta fayda var.
Bu karar Muhittin Başkanın Konyaaltı sahili ile ilgili ilk icraatı değil.
Konyaaltı Belediye Başkanı olduğunda salaş ve mafyavari kişilerce işletilen sahildeki yapıların yıkılması ve yerine daha düzgün, halkın rahatlıkla gidebileceği bir düzenlemenin yapılması kararını almış ve her türlü baskıya, tehdide rağmen bunu gerçekleştirmişti.
“Hakkını vermek gerekir ki; dünyaca ünlü 7 km uzunluğundaki bu sahilin tarihi kırılmalarında ve kamuya faydalı hale getirilmesinde Muhittin Başkanın özel bir yeri vardır.”
NASHİRA PARK
Konyaaltı ilçesinin tam göbeğinde bulunan ve adeta oksijen kaynağı durumunda Nashira park olarak bilinen 127 dönümlük ormanlık alanı, Orman Müdürlüğünce düzenlenen ihalede en yüksek teklifi veren Konyaaltı Belediyesi tarafından alındı.
İçinde sosyal ve sportif tesisleri bulunan, halkın piknik ve dinlenme alanı olarak faydalandığı bu ormanlık alanın şirketlere ya da kişilere değil, belediyeye geçmesi son derece önemli.
Kamunun malı olan ormanlık alanın yine kamu kurumu tarafından, halkın yararına olacak şekilde işletilmesi ve değerlendirilmesi sosyal belediyecilik anlayışının gereğidir.
Çünkü özel kişi veya şirketlerin kamusal alanlardan kar sağlayacak olması, kamu yönetimi ve demokratik yaşam biçimine aykırıdır.
Bir zamanlar topluma cennet vaat eden özelleştirmenin ne menem bir şey olduğu yaşanan örnekler sonucu anlaşılmıştır artık.
“Kamunun olan her şeyin yine kamu yönetimlerince ve kamunun yararına olacak şekilde ve kar beklentisi olmadan uygulanması esastır.”
Konyaaltı sahili gibi, Akdeniz Kent Parkı alanı gibi, Boğa Çay gibi Nashira Park alanı gibi yerler kamunundur ve yine kamu yararına, kamu yönetimlerince işletilmeli, asla özelleştirme yoluna gidilmemelidir.
“Bu anlamda Nashira Park alanının ihalesinin alınması yönündeki karı ve kararlığından dolayı Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’i bu tutumundan dolayı kutluyorum…”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: