Konaklama garantili oteller…

Alladık, pulladık ve aliy-ül vâlâ ile turizmde patlama yaşadığımızı ilan ettik.
Neymiş efendim…
15 milyon turist sayısına ulamışız…
Eee… Ne olmuş 15 milyon turist gelince?
Döviz toplamında artış olmuş mu?
Hayır…
Mevcut oteller yetmez olmuş ve yenileri mi yapılmaya başlanmış?
Hayır…
Tedarikçilerin ve sektöre dolaylı hizmet veren esnafın cebi parayla mı dolmuş?
Hayır…
Turizm çalışanlarının sayısı ve gelirleri mi artmış?
Hayır…
Ve daha birçok soruya olumlu cevap vermek mümkün değil…
 
İşin daha da kötüsü, sektörün öncü gücü olan turizm işletmeleri ve otelciler bankaların takibi altında…
2012 yılında bankalardan alınan krediler yüzde 2,4 oranında batık ve takipteyken bu rakam 2019 yılı sonu itibariyle yüzde 7,04 oranına ulaşmış durumda.
Üstelik önceki yıllara göre kredi kullanım oranı yüzde 44 azalmışken bu batıklar söz konu durumdadır…
Kaldı ki Türkiye'nin çeşitli yerlerinde farklı kategorilerden toplam 220 konaklama tesisi icra yoluyla satışa çıkarılmış durumda ve bu icralık otellerin 47 tanesi Antalya’da…
Yani sektörün öncüleri iflas eşiğine gelmiş durumdalar…
 
Kredilerdeki geri dönüşte yaşanan bu sıkıntıların temelinde iki önemli olay yatmaktadır.
Birincisi, yeni kurulan “Turizm Tanıtma Ajansının” 180 milyon dolarlık bütçesinin sektör temsilcilerinden alınacak paylarla oluşturulacak olmasıdır.
1 Ekim’de başlayan uygulama ile turizm sektöründeki her türlü işletme, gelirleri üzerinden ajansa belli oranda mali katkı sağlamakla yükümlü kılındı.
 
İkincisi ise yasayla getirilen “konaklama vergisi…”
Bu düzenleme ile konaklama tesislerinde geceleme hizmetleri ve tesis bünyesinde sunulan diğer hizmetler üzerinden yüzde 2 ek vergi alınacak.
Turist sayısının artmasına rağmen gelirler bakımından 2014 yılı rakamlarına ancak yaklaşabilen sektör yatırımcıları, daha yeni darboğazdan kurtulma mücadelesi verirlerken getirilen bu vergi kaygılarını artırmıştır.
Getirilen bu vergiler haliyle fiyatlara yansıyacak ve bundan dolayı diğer Akdeniz ülkeleriyle rekabette geriye düşülecektir.
Kişi başına günlük 1 dolarlık artış 10 günde 10 dolar, 4 kişilik ailede 40 dolar eder.
Ağırlıklı olarak orta gelir grubundaki turistin geldiği Antalya’da bu durum ciddi bir handikap yaratır.
 
AK Parti Hükümetleri ve Erdoğan, boşalan hazineyi doldurmak için başta turizm olmak üzere hemen her alanda yeni vergilerle hem halkı, hem de işverenleri iyice bunaltmış durumda.
Ancak bir şeyi, merak ediyorum.
Hasta garantili hastaneler, geçiş garantili yollar köprüler yaptırılıyorken neden “konaklama garantili turistik oteller” yaptırmazlar acaba?