"Çoklu baro" ucubedir

Baro Başkanlarının Ankara’ya yürüyüşü adalet adına son derce önemli bir eylemdir.
“Antalya Baro Başkanı Sayın Polat Balkan da” bu yürüyüşe katılanlardan birisi.
Baro binasında başlattığı yürüyüşü Antalya Adliye binasına kadar sürdürdükten sonra aracıyla Burdur’a doğru yola çıktığında yol üzerinde bulunan evime bir nezaket ziyaretinde bulundu.
Kısa süreli sohbetimizde iktidarın Baro sistemi ile ilgili yapmak istediği değişiklikler üzerinde konuştuk.
Polat Balkan’ın şu sözü son derce önemli ve üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir söz…
“İktidarın yapmayı düşündüğü yasa değişikliğinde eğer çoklu baro sistemi gerçekleşirse bu ülkede adalet ve adli yargılama diye bir şey kalmaz.
İktidar yanlılarının kuracakları baro, hâkimler üzerinde siyasi baskı oluşturarak adil yargılamanın yok edilmesine, haklı ya da haksız olduğuna bakılmaksızın iktidar yanlısı olanların lehine kararların alınmasına vesile olur ki bu da savunma hakkı gibi adalet kavramının temelini ortadan kaldırır…”
 
Bu çok ciddi bir durum…
AK Parti iktidarı ta en başından bu yana “kendisi gibi-kendisinden yana” kurumlar oluşturmak için her fırsatta çoklu baro benzeri çalışmalar yapmıştır.
Yandaş medya, yandaş basın kuruluşları, yandaş sivil toplum kuruluşları, yandaş iş adamları kuruluşu, yandaş vakıflar, yandaş sermaye vs…
Şimdi sırada cumhuriyetin en temel kurumları olan barolar ve meslek kuruluşları var.
Bu türden ve benzeri çalışmalarla bu toplum zaten birkaç parçaya bölünmüş hale getirildi…
Bir milli maçta bile hep birlikte sevinemez hale getirildik.
Ancak baro gibi yargı sisteminin en temel parçası olan ve savunma hakkı gibi vazgeçilemez bir hakkın temsil edildiği kuruma el atılması, zaten gevşemiş olan toplumsal çivilerimizin tümden çıkması, adli yargılamanın sigortasının attırılması demektir.
2009 yılı Devlet Denetleme Kurulunun raporunda; FETÖ’nün meslek kuruluşları ve baro ile ilgili yaptığı çalışmalardan söz ederken “bu kuruluşlara sızmalardan, olmuyorsa böl-parçala” yöntemlerinden söz edilmektedir.
Bugün çoklu baro sistemi gerçekleştirilirse bu adalet sistemini yok edeceği gibi FETÖ ve benzeri kuruluşların yeniden güçlenmesine hizmet etmekten başka bir anlam taşımaz.
 
Lakin bugünkü baro yönetimlerinin oluşumunda bazı sıkıntıların olduğu da bir gerçektir.
Bu sıkıntıların nasıl aşılması gerektiğini yine Baro Başkanı Polat Balkan’dan dinleyelim…
“Hayatın her alanında olduğu gibi baro seçimlerinde de daha çok demokratik işleyişin sağlanması mümkün.
Yani temsilde adalet mekanizması daha gerçekçi hale getirilebilir.
Bunun yolu çoklu baro oluşturmak değil, seçimlerde nispi temsil esasının uygulanmasıdır.
Zaten şu anda baro seçimlerinden bu sistem belli ölçülerde uygulanmaktadır.
Ama bunu daha belirgin hale getirmek için seçimlerde blok listeler yerine çarşaf liste uygulaması yasal hale getirilebilir.
Böylece her grup aldığı oy sayısı kadar yönetimde temsil edilme hakkını sağlamış olur.”
 
Bana göre de en akılcı, en demokratik ve en makul çözüm nispi temsil sisteminin baro seçimlerinde çarşaf listeler halinde uygulanmasıdır…
İktidar akılını başına almalı, “TBB Başkanı Fevzioğlu’nu kurtarmak adına çoklu baro” gibi ucube bir anlayıştan hemen vazgeçmelidir…