BUDAK, "FAŞİZMİN TESCİLLENMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ…"

CHP’nin 36. olağan Kurultayından sonra Antalya Kurultay delegelerine teşekkür mektubu yazan dönemin Genel Başkan Yardımcısı ve “CHP Antalya milletvekili Çetin Osman Budak,” tek adam faşizminin tescillenmesine izin vermeyeceklerini belirttiği bu mektubunda şöyle diyordu;
“AKP faşizmi karşısında; demokrasiyi, insan haklarını, hakkı, hukuku ve adaleti savunan önder parti olarak, (..) Yaklaşmakta olan Başkanlık seçiminde tek adam faşizminin tescillenmesine izin vermeyeceğiz!
Partimiz tek bir şey için seferber olacak;
Tek adam rejimini yıkmak!
Hep birlikte ve dayanışma içinde AKP diktatörlüğünü yıkacağız.”
 
Budak’ın bu açıklamasından sonra yapılan 24 Haziran 2018 Genel Seçiminde ne yazık ki adı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olan ancak reel anlamda tek adamın ülkenin kaderini elinde tuttuğu ve parlamentonun işlevsizleştirildiği bir sisteme geçtik…
8 ay içinde gördük ki henüz sistematiği bile oluşturulmamış ve yasal temelleri olmayan, keyfi bir şekilde yönetilmekteyiz.
Dışarıda Suriye bataklığı başta olmak üzere, uluslar arası tüm ilişkilerde sınıfta kaldık.
AB hedefleri unutturuldu ve yalnızlaştırılmaya karşılık Rusya’ya bel bağladık.
İçerde ise içeler acısı bir durumdayız.
Ekonomik krizin yaratacağı bunalımlar kapımızı çalmaktadır.
Karanlık bir tünelde ilerliyoruz, ışık falanda görünmüyor…
Her kesimden insan, bırakın yarın endişesini, bugününü nasıl kurtaracağını kara kara düşünür duruma geldi.
Hukuk devleti yerlerde sürünüyor…
Adalet ve yargı mekanizması bitik…
En küçük bir hak arama şiddetle karşılanıyor…
Medya araçları iktidarın yalan makinesine dönmüş…
İşsizlik, yoksulluk diz boyu…
Yolsuzluklarda dünya sıralamasında başa güreşiyoruz…
Mutfaklar alev alev yanıyor…
Ve bütün bunlardan sorumlu olan iktidar, toplumun önüne “Yerel Seçim Manifestosu” adı altında yeni havuçlar uzatıyor…
Tabii yerseniz!...
 
Ancak tüm bunlara rağmen her şey bitmiş değil.
Yine de bir umut ışığı var…
Önümüzde iktidarı uyaracak bir fırsat olan yerel seçim var…
Budak’ın yazdığı mektubun sonundaki şu ifadeler bence çok önemli.
“Önümüzdeki dönemde tek bir şeye gereksinimimiz var, o da dayanışma, mücadele azmimiz, irademiz ve kararlılığımızdır.
Cumhuriyetimizin kurucusu CHP yurdumuzu AKP karanlığından kurtaracaktır. 
Bu ağır tablodan çıkışı, kurtuluşu hep birlikte başaracağız.
Bu duygularla, önümüzdeki (yerel seçimlere dönük M.T) yoğun mücadele sürecinde de dayanışma içinde omuz omuza olmak zorundayız…”
 
Bende diyorum ki;
“Hangi partiye oy verirseniz verin, ancak şapkanızı önünüze koyup düşünün…
Açıkça görülüyor ki, iktidara tıpkı 7 Haziran 2015 seçimlerinde olduğu gibi bir uyarı yapmanın zamanıdır…”
Aksi halde 31 Mart Yerel Seçiminden sonra bugünkünden daha vahim ve daha ağır bir tablo ile karşı karşıya kalındığında “elim kırılsaydı” demenizin hiçbir faydası olmayacaktır…