Yeni yüzyılla birlikte gerek ülkeler gerekse toplumlarda, seçme ve seçilme biçimleri önemli derecede değişikliklere uğradı, değişim devam ediyor. Genel olarak seçmenlerin eğitim düzeyleri, becerileri, kültürel birikimi sonuçlara doğrudan etki eden yapılardır.
Sosyal bilimcilerin tüm kavram ve kuramları gözden geçirerek vardıkları sonuçlar dikkate alınmalı. Seçmenle seçilen arasındaki ilişkiler giderek daha netleşmekte toplumun neyi istediği net bir bakış açısıyla şekillenmektedir. Aslında “Seçmen Bağlılığı” denilen kavramın neye karşılık geldiğinin çözümlenmesi gerekliliği de gözden kaçmamalıdır. Dikkate alınması gereken gelişmeler planlama, örgütlenme, yöneltme, yönetme ve denetlemedir.
Yöneticiler, her toplumun her bireyin belli hedefleri olduğunu öngörerek bu hedeflere ulaşmak için tüm uygulamaları geniş bir bakış açısıyla ve etkili olacak planlamayla çalışmalar yapmaları gerekir.
Her siyasi partinin bir yapılandırmaya ihtiyacı vardır. Her siyasi parti bir araya gelmiş örgütlü çalışma gruplarıdır. Sorumlulukların doğru tanımlanması, görevlerin belirlenmesi, farklı alanlarda eğitim sahibi kişilerin birbirleriyle nasıl çalışacağının kurallara bağlanması gerekir. Örgütlenememiş bir çalışma sistemi çöker. Örgüt demek insan demektir. İç iletişimin önemi anlaşmazlıkların çözümü yönetenin yeteneğiyle ilgilidir.
İyi bir planlama yapıldı diyelim, örgütlenmenin önemi de anlaşıldı, yöneltme ve yönetme ile ilgili gerekli eğitim de tamamlandı diyelim, denetlemenin önemini de ihmal etmemek gerekir.
Her türlü örgütlü çalışma sonunda elde edilen sonuç önceden hesaplanan hedeflere uyumlu mudur değil midir değerlendirmeden geçmeli. Yöneticiler madem bir adaylıkla yola çıktılar performansta bir aksama, işleyişte sapmalar ya da gerileme olmaması için her türlü çalışmaları denetlemeyi de yerine getirmeliler.
Her doğum sancılıdır. Toplumda yeniden doğmak için gerekli sorumluluk bilinci de olmalı.