İnsanlar birlikte yaşamaya başladı ve örgütlü sosyal yaşam da başlamış oldu. İnsanlar her türlü örgütlü yaşamı ve yapıları oluşturdular.
Beraberinde değişimi de getirdiler. Topluluklar örgütlü hareket etmenin temelini oluşturdular ve tüm sosyal yaşamı başlatan topluluklar oluştu. İnsanın özgürlük arayışı asırlardır en temel hareket olmuştur; insanlığın kazanılması kaybedilmesi; soytarıca davranmak ya da krallık yapması; köle olması ya da efendi olması; inanç dünyası neyi istiyorsa onu savunması; kendisi için kendini feda ettiğini sanıp başkalarına kendini değerlerini feda etmesi; kendinin olmayana sahiplik taslaması; ben ve benlik örgütlü yaşam içinde biçimlerinip ve kişinin kendini biçimlendirmesi benim olsun duygusunun bir sonucudur.
Partili siyasi hareketin başlaması da örgütlü yapının geldiği sonuçtur. Partiler, farklılıkların birlikteliği, işbirliğini ve rekabeti aşıladı. Topluca hareket etmenin doğası, ne için beraberler, nasıl bir araya geldiler, topluluğun kendi içindeki ve dışıyla olan ilişkilerin nasıl biçimlendirildiği ve en önemlisi nasıl yürütüldüğü gibi sorulara verilen cevaplar, örgütün yapısını ve hareketlerini anlatır.
Amaçsız birliktelik hiçbir şey ifade etmez. Toplu birimler doğalarına göre hizmet alanını belirler. Siyasal, kültürel veya ekonomik birlik sosyal karakteri oluşturan yapılardır. Siyasi partiler, belli çıkarların gerçekleşmesi ve toplum yararına çalışan meşrulaştırılmış birimlerdir. Meşru ve yasal olan siyasi partiler, örgütlü ve yasal olmak zorundadır.
Toplumun güveni yasal zorunluluk doğurur. Yöneticiler de adaletli olmalılar.