Öyle kolay bilim insanı olunmuyor. Bir konu üzerinde en az 10 bin saat emek vermek gerekiyor.
Akdeniz Arkeoloji Söyleşileri Yeni Teknolojiler Işığında Dijital Arkeoloji başlıklı konuyu Dr. M. Hamdi KAN akıcı ve anlaşılır bir dille anlattı.
Yapay zeka ile ilgili çalışmaları ayrıntılı olarak anlatan Hamdi Hoca Mısır ve Ramses’le ilgili konulara değindi.
Yapay Zeka simülasyonlarla enkazı eski haline getirlebildiği gibi zamanı da verebiliyor.
RAMSES adı verilen Yapay Zeka sorulan sorulara cevapları verebiliyor ama bilimin bildiğinden fazlasını da bilmiyor. Dr. M. Hamdi KAN “Mısır Piramitleri’yle ilgili gizem yok demiyorum, gizem çok havalı bir kelime ama gizemden ziyade bilmediğimiz çok şey var” diye sohbete devam etti. “Mısır en çok şey bildiğimiz alanlardan. Üç büyük piramit Keops Kefren ve Mikerinos, “Gizem piramitleri” olarak geçiyor. “Büyük Piramit” olan Keops, Dünyanın 7 Harikası Listesi’nde ve antik dönemden günümüze kalmış tek eser. Onların inşaası, inşa teknikleri, hangi dönemde yapıldıkları, taş nereden geldi, nasıl geldi, gemilerle Filistin’den taş getirildi, bunlar biliniyor. Genel algının aksine en çok şey bildiğimiz alanlardandır Mısır. Uzun süre çalışılan alan Mısır, ayrıca çok para harcanan alanlardandır Mısır. İngiliz ve Fransız Arkeolojisi toplam kaynağın yaklaşık %80’ini Mısır’a harcamıştır. Çok büyük işler yapıldı. Abu Simbel Tapınağı’nın taşınmasından sonra UNESCO 20-25 yıl başka proje destekleyemedi, öyle kaynak aktarıldı.” dedi. Sözlerine devam etti, “Yapay Zeka bu konuda çok şey anlatabilir hatta depremde yıkılan binaya vurgunun nereden geldiğini bile tespit edebiliyor.” diye anlatmaya devam eden Dr. M. Hamdi KAN Ramses adı verilen Yapay Zeka’ya Abu Simbel Tapınağı’nın taşınmasıyla ilgili soru yöneltti.
-“Kendim ve kraliçenin onuruna yaptırdığım Abu Simbel Tapınağı’nın taşınmış olmasını anlamlandıramadım. Mısır’ın ihtişamını büyüklüğünü göstermek için benim zamanımda inşa edilmişti. Sorgulayabilir miyim acaba niye böyle saçma bir şey yapmışlar.” dedi Ramses.
- “Suya ihtiyaç vardı baraj yapılacaktı şeklinde cevap verilse acaba anlayışla karşılayabilir mi karşılamaz mı? Onun zamanında su kıtlığı yoktu anlayamaz ama böyle bir şeyin yapılması ona garip gelebilir.” diye yorumladı Hamdi Hoca ve böylesine tatlı bir diyalogla sohbet sonlandı.
Bilimin ışığında yapılan çalışmalardan bir küçük kesit aktarmaya çalıştım. Söyleşinin tamamını dinlemeyi öneriyorum. Umarım tekrar bizi bilgileriyle Dr. M. Hamdi KAN hocamız aydınlatır.