Hayat dediğimiz yaşamsal süreç insanlarla ve sosyal ilişki ağlarıyla çepeçevre sarılı geçer. İnsanlar arası ilişkilerin türlü türlü yüzleri vardır. Dünyayı insanlar için cennete de cehenneme de çevirebilme gücüne sahip bu ilişkileri yerine oturtunca belki hayat biraz daha çekilir hale gelir. Saldırganlık ve şiddet davranışla ya da sözle başkasına zarar verme niyeti ile yapılmış olgulardır. Saldırganlık yüksek dozda zor kullanımdır. Bireyler bir hedefe ulaşmak için bilinçli ve planlı olarak saldırganca davranabilirler. Anlık tahrikler de istenmeyen beklenmeyen saldırganlıklara sebep olabilir. Her iki durumda da saldırganlık ve şiddet bireyin hedefle arasındaki engeli kaldırmak istemesidir. Kendini bilen kişiler saldırganlık ve şiddet yoluna gitmezler. Saldırganlık doğuştan mı gelir yoksa sonradan mı öğrenilir sorusuna psikologlar “her ikisi de” derler. Saldırganlık biyolojik ve kalıtımla aktarılır bu da bir gerçek. Olumsuz olaylar yaşamanın sonunda duygular ve kötü ruh halleri içinde bulunan, fiziksel ya da duygusal acı çekerek büyüyen bireylerde saldırganlığın daha da arttığı bilinir. Burada son söz olarak sosyokültürel faktörlerin de saldırganlığı belirlediği yönde sonuca varılmıştır. Saldırgan davranan kişilerin toplum katında ve yasalar tarafından kabul edilir görülmesi o kişilerin aynı davranışları tekrarlama ihtimalini artırır. Örneğin namus cinayetleri.
Saldırganlık ve şiddet ister sözle ister davranışla ya da sinsice olsun, insanlar arası ilişkilerin karanlık, çirkin yüzüyse, hoşgörü, davranışları iyileştirme işbirliği, eğitime katkıda bulunma ve yardımlaşma da aydınlık ümit vaad eden durumlardır.
İnsanlık olarak ulaştığımız medeniyet seviyesini mümkün kılmış olan şey işbirliğidir. İnsanlar bir araya gelip ortak refah alanlarına doğru çalışarak medeniyetin nimetlerini ortaya koymuşlardır. Saldırganlık ve şiddete karşı medeniyet, grupların refahını artıran, toplumların gelişmesi için hayati bir olgudur.
Ne yazık ki son zamanlarda haberlerde sıkça izlediğimiz olaylar, insanların çok yakınlarına, akrabalarına, arkadaşlarına, tanıdıklarına, başkalarına güvenmemelerinin ciddi bir toplumsal problem olduğunu gösteriyor. Çünkü şiddet ve saldırganlık çok artmış durumda.