Sözlü iletişim karşılıklı konuşularak söylenen sözlerin söylenmesi ile kurulan ilişkinin var olan kaçınılmaz zorunluluğudur. Anlayabilme her bir kelimenin, cümlenin sesle yapıldığı ve kulakla alındığı iletişimdir. Fiziksel olarak ses dalgasının havayla akciğerlere, ses tellerine, ağıza ve dile iletilmesi sonucunda oluşan ses kulağa ulaştırılır. Söz, duygusal ilişkinin kurulması ve yürütülmesi için gerekli olan araçtır. Sözcüklerle doğru duygu ve düşünce alışverişinin gerçekleştirilmesi için gerekli bildirimin yerine ulaşabilmesi iletişimdir. En sağlıklı sözlü iletişim yüz yüze olan iletişimdir.
Günlük yaşamda ilişkilerin tamamı sözle yürütülür. Hiç kimse jestlerle, mimiklerle, çeşitli işaretlerle, çağırmalarla ya da zihinsel sinyallerle günlük hayatta iletişim kurmaya çalışmaz. İnsanlar vücut diliyle değil de sözle daha kolay anlaşabilirler. Karşılıklı anlaşabilmek sözsüz olsaydı o zaman söze ve dile gerek kalmazdı.
Sözle söylenen bir şeyi duyarız ama duyduğumuzu anlayabilmek için zihin ve duygu süzgeçinden geçiririz. Bazen de vücut diliyle yapılan dokunuşu hissederiz ama dokunuşla ne anlatılmak isteniyor bilemeyiz. Dokunuşun yaşanan toplumca atanmış bir anlamı olması lazım ve bu anlamı bizim de bilmemiz gerekir. Sevgi dokunuşu, dostça dokunuş, taciz dokunuşu, taktir dokunuşu, şiddet dokunuşu, bir çocuğun, bir hayvanın dokunuşu gibi dokunuşlar sosyalleşme sürecinde öğrenilir. Bu dokunuşlara anlam verme öğrenilmiştir ve sosyaldir.
Dostlarımızla karşılıklı sözle iletişimde sevgi dolu cümleler olsun, birlikte geçirilen zamanlarda candan bir sarılma dokunuşu olsun.
Yeni yılda herkes sözle ya da dokunuşla birbirine sevginin gücünü hissettirsin.
Mutlu yıllar olsun.