Türk Astronot Alper Gezeravcı gibi ben de uzaya gitsem diye bir çok kişi düş kurmuştur. Diğer astronotlarla birlikte tam 14 gün uzayda kalacaklar. AX-3 misyonunda İspanyol, İtalyan ve İsviçreli astronotlarla birlikte Uluslararası Uzay İstasyonu’nda çeşitli bilimsel araştırmalar yapacaklar. Kanser, bağışıklık hücreleri, algler, propolis konu başlıklarında 13 deney gerçekleştirecekler.
Hadi gözlerimizi kapatalım biz de şöyle bir uzaya doğru çıkalım. Ooooo ben sadece yıldızları görüyorum. Laf aramızda biraz da korkuyorum. Ya geri dönemezsek. Ayy ürperdim.
Biz yolumuza devam edelim. Yıldızlar pırıl pırıl hızla yaklaşıyoruz. O da ne? Yıldızlara yaklaştıkça ışıkları söndü. Hepsi birer birer uzayda kütleleri olan cisimlere dönüştüler. Bir de kaç yüz yıl sonra dünyadan görünecek ışıkları nerede? Anladım tabii ki güneş olmazsa hiçbirinin ışığı yok. Güneşin ışığını yansıtıyorlar. Kendi ışıkları yok. Ahh ne hayal kırıklığı bendeki. Aslında bilmeme rağmen, olsun yine de yıldızları parlak görmek istemiştim.
Tüm doğa bilimlerinde olduğu gibi sistematik, objektif, nesnel, yanlışlanabilir, genellenebilir insan davranışları da kişinin ışığını yansıtır. O halde hiç uzayda işimiz olmaz. Biz kendi ışığımızla hem kendimize hem sevdiklerimize faydalı olalım.
Sevelim, sevilelim.
Astronotlar da başarıyla dünyaya dönsünler, insanlığa bilim anlamında ışık olsunlar.