Tarih M.Ö. 1200 civarı... Yer Anadolu... Nereden geldikleri bilinmeyen binlerce insan, bir anda bu coğrafyayı yerle bir ettiler. 'Deniz kavimleri' denilen bu halkların, Balkanlar'dan, Orta ya da Kuzey Avrupa'dan gelmiş olabilecekleri tahmin ediliyor. Kim oldukları ve neden geldikleri tam olarak bilinmese de, gelenlerin, yeni bir yaşam kurmak için yeni topraklara yelken açtıkları kesin. Çünkü, sadece silahlı savaşçılar değil, çoluk çocuk kalabalık topluluklar geldi bu topraklara. Yani amaçları yağma yapıp geri çekilmek değil, yerleşmekti.
Öylesine şiddet yüklü bir gelişti ki bu, Bronz Çağı'nı sonlandırdı. Bölgedeki bütün krallıkları yıktı. Efsane Miken uygarlığının sonunu getirdi. Devrin en büyük imparatorluklarından Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasında rol oynadı. Binlerce yıllık Mısır İmparatorluğu, istilacıları zor bela durdurduysa da, bir daha hiç bir zaman toparlanıp eski gücüne ulaşamadı. O dönemi anlatan neredeyse tek belge olan III. Ramses'in Medinet Habu Tapınağı’nın duvarlarındaki yazıtlarında, "Hatti, Qadi (Kizzuvatna), Kargamış, Arzava, Alasia (Kıbrıs) yakılıp yıkıldılar. Amurru yakınında karargâh kurdular, insanlarını öldürdüler ve bu memleketi yerle bir ettiler. Ateş saçarak Mısır’a doğru geldiler. Müttefikleri olan Philistler, Zikar, Sakalus, Danu ve Vassas ile birlikte ellerini yeryüzünün son bucağındaki memleketlere değin uzattılar" denilmektedi.
* * * * *
Tarihçiler, bu karanlık çağı ayrıntılarıyla araştırıyor. Ancak yazının susması ve konuyla ilgili yazılı belgenin olmaması, sadece belli tahminlerde bulunmalarına neden oluyor.
Koca Hitit İmparatorluğu'nu yıkan, sadece bu istila mıydı? O korunaklı kalelerin yerle bir olmasının, başkent Hattuşa'nın ve diğer kentlerin yanarak küle dönmesinin tek nedeni bu kavimler göçü müydü? Tarihsel veriler bir arada değerlendirildiğinde, birçok etmenin bir arada yıkıma neden olduğunu gösteriyor.
Bunlardan ilki kıtlık... Zaten gelen yabancı kavimlerin de kıtlık nedeniyle istilaya kalkıştıkları ileri sürülüyor. O dönemde, Hitit topraklarında, yağmayan yağmurların ve artan sıcaklığın sonucunda çok ciddi kıtlık yaşanmıştı. Öyle ki Hitit yöneticileri, sürekli Mısır'dan gıda istiyorlardı. Mısır Firavunu Merenptah, "Hitit ülkesini yaşamda tutmak için gemilerle tahıl sevk ettim" demektedir.
Kıtlık, beraberinde yoksulluğu getirdi; yoksulluk da isyanı... Aç halkın isyan etmesi, ülkede büyük bir kaosa yol açtı. Bitmeyen taht kavgaları da, bu karmaşayı daha da büyüttü.
Bilim insanları, bu dönemde, Anadolu'da ve Mezopotamya'da bir deprem fırtınasının meydana geldiğini ve art arda yaşanan depremlerin, birçok kentin yıkılmasına yol açtığını belirtiyorlar.
* * * * *
Kıtlıktan kaçan insanların zorunlu ve saldırgan göçü, iç çekişmeler ve taht kavgaları, bitmeyen depremler... Bütün bunlar, 3200 yıl sonra, aynı topraklarda yeniden kapımızdaki sorunlar. Bütün bunlara, savaş nedeniyle yaşanan göçleri ve küresel ısınma sonucu ortaya çıkacak afetleri ve beraberinde getireceği göçleri ekleyin. İşte bugün içinde bulunduğumuz durum budur! Koskoca imparatorlukları yerle bir eden bu sorunların, bize teğet geçeceğini düşünecek kadar saf değilsek, konunun öneminin ve aciliyetinin farkındalığıyla gerekli önlemlerin bir an önce alınması şart.