Justin McCarthy, ABD'li bir tarihçi... 1995 yılında "Ölüm ve Sürgün: Osmanlı Müslümanlarının Etnik Kıyımı" adlı bir kitap yazarak, 1821-1922 tarihleri arasında yaşanan Türk ve Müslüman kıyımlarını anlattı. Tamamı belgelere dayanan kitabın 1919-1922 tarihleri arasını anlatan bölümü, Yunan işgalcilerin Anadolu'da yaptığı katliamlara ayrılmış. Bu bölümden bazı alıntılar yapacağım, ancak kitabın tamamının okunmasının, Cumhuriyet öncesi tarihimizin kanlı sayfalarına ışık tutması açısından önemli olduğunu düşünüyorum.
* * * * *
15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgaliyle başladı Yunan zulmü...
"İzmir' de hiçbir Osmanlı direnişiyle karşılaşılmamıştı; Osmanlı askerleri İstanbul'dan aldıkları emir üzerine ve kendilerinden çok daha üstün olan İtilaf donanmaları karşısında, emirlere uymuş ve barış içinde teslim olmuşlardı. Halkın isyan etme imkanı yoktu. Buna rağmen İzmir'deki Türk halkı ve Osmanlı askerlerine, sanki şiddetli bir cephe savaşında amansız mukavemet gösteriyorlarmış gibi davranılmıştı. Irza geçmelerle sakat bırakmalar olağanlaşmıştı, katliamla soygun ise her yerde yaygın şekilde ve sıkça tekrarlandı."
İzmir'de başlayan kanlı zulüm, Anadolu'ya hızla yayıldı...
" Yunanlıların Türk nüfusa karşı davranış yöntemi, hemen hemen istikrarlı olarak tekrarlanıp durdu. İlk başta Osmanlı polisiyle askeri ve Müslüman halk silahtan arındırıldı. Arkasından, yerli Yunanlılara silah dağıtıldı. Osmanlı yöneticileriyle İslami din önderleri hapse atıldı veya sürüldü. Bunu takiben, bazen derhal, bazen de kısa süre sonra soygun, katliam ve ırza geçmeler başladı. Türklerin evleriyle hükümet binaları harap edildi. Müslümanların dini binaları ve kuruluşlarıyla, İslamiyet'in en belirgin sembolleri şiddetli hakarete maruz kaldı."
"Müslüman Türklere yapılan hakaret, zorla feslerini başlarından alıp çıkartmaktan başlayıp, ırza geçmek ve katliama kadar varıyordu. Soruşturma adı altında, Türkler Aydın'dan ve çevresindeki köylerden çıkartılıp canice boğazlanmıştı. Aydın çevresindeki köyler yakılmış ve sakinleri topluca katledilmişlerdi."
"İşgal edilen köylerde, Yunan askerleri ve yerli Rum halkı tarafından kadınların kaçırılması kadar ırzına geçilmesi de sık görülmekteydi."
"Türk köylerinin gruplar halinde birbiri ardından yok edilmesinde, belirgin ve düzenli bir yöntemin takip edildiği görülüyor. Bu plan, Yunan emirlerini uygulayan, hatta bazen Yunan askeri müfrezelerin yardımıyla hareket eden Rum ve Ermeni çeteler tarafından yürütülüyor."
* * * * *
Sadece Anadolu'ya yayılırken değil, Mustafa Kemal ve silah arkadaşları tarafından Sakarya'da durdurulup geri çekilmeye zorlanırken de zulüm saçtı Yunanlılar...
"Yunanlılar 1921 Ağustos ayında, Türk Milliyetçileri tarafından Sakarya'da durdurulmalarından itibaren, savaşı kaybetmeye başladılar. Yunanlılar geri çekilirken önlerine gelen her şeyi, eskisinden daha vahşice, baştan aşağı tahrip ettiler. 1922 yılına gelindiğinde, artçı Yunan birlikleri, kaçan birliklerin arkasını kollamak yerine barut ve gaz yağı dökerek yakınlardaki Anadolu köylerini harap etmekle görevlendirildiler... Yunan geri çekilişi sırasında, şehirler birbiri ardına ateşe verildi. Bilecik, Yenişehir, inegöl, Afyon, Söğüt ve Adapazarı ile Yunanlıların yolu boyunca etrafta bulunan başka şehirlerle köylerin hepsi yakıldı."
* * * * *
Justin McCarthy'nin kitabında, belgeler, kanıtlar, tanıklıklar, sayılar ve haritalar var. "Keşke Yunan galip gelseydi", "Yunan zulmü yapılmamıştır" gibi saçmalıkları dile getiren Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına kitabı defalarca okumalarını öneririm. Biz bu arada, bu zulümden bizi kurtaran Mustafa Kemal ve arkadaşlarını minnetle anmakla ve Büyük Zafer'in yıldönümünü kutlamakla meşgul olacağız.