Adı gibi Narin bir çocuk… 21 Ağustos’ta hunharca bıçaklanarak öldürüldü, çuvala konuldu ve bir köşeye atılıverdi. Tıpkı her yıl benzerini yaşayan binlerce diğer çocuk gibi… Bu kez diğerlerinde olduğundan daha çok ses çıkardı kamuoyu. Günlerce sosyal medyada Narin’e ne olduğu tartışıldı, yetkililer göreve çağırıldı, ciddi bir toplumsal tepki hükümete kadar ulaştı. Sonunda Narin bulundu, ama onu kimin ya da kimlerin öldürdüğü açıklanmadı. Oysa olayın geçtiği mekan Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyü… Sadece 476 kişi yaşıyor köyde. Başta aile olmak üzere hemen herkes Narin’e ne olduğunu biliyor ama açıklamıyor. Tıpkı birkaç yıl önce Narin’in ablasının şüpheli biçimde merdivenden düşerek ölmesinde olduğu gibi… Ya da kuzenleri olan kız çocuklarının intiharında olduğu gibi… - - - - - Ailenin Hizbullahçı güçlü bir aile olduğu söyleniyor. Yani yine tarikat bağlantısı çıkıyor bir başka çocuk cinayetinin altından. Tabi ki AKP iktidarıyla da yakın ilişki içerisindeler. Bunu bizzat AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu söylüyor: “Aileyle benim 40 yıllık dostluğum var. Ailenin hemen hemen tüm bireylerini tanırız. Şu an AK Parti ilçe yönetiminde olan bir yeğenleri de var… Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile, bizim dostlarımızdır.” Hemen anlaşılabilir bir dile çevirelim: “Biz ne olduğunu biliyoruz, ama söylemiyoruz. Çünkü aile bizden. Ne ailenin, ne de mensubu olduğu tarikatın kılına zarar gelmesin diye açıklamıyoruz ve başkalarının da açıklamaması için yayın yasağı getirdik!” - - - - - Narin ne ilk, ne de son olacak. Kol kırılır, yen içinde kalır anlayışıyla, sadece o bölgede değil, Türkiye’nin her yerinde kız ya da erkek çocuklar istismar ediliyor, tecavüze uğruyor ve öldürülüyor. Çoğu gizli kalıyor, ancak resmi makamlara yansıyan küçük bir bölümü bile dehşet verici. Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre, sadece geçen yıl çocukların cinsel istismarı nedeniyle açılan dosya sayısı, yaklaşık 66 bin. Bu rakamın, buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu unutmayalım. Demek ki bu ülkede her yıl yüz binlerce çocuk cinsel istismara uğruyor. Anayasamız, ama ondan daha önemlisi, Türk halkı ve vicdanı, çocukları devlete emanet ediyor. Ve o devlet, çocukları değil, onların tecavüzcülerini, katillerini korumayı seçiyor! Bu da bir kez daha açıkça gösteriyor ki, daha sırada çok Narin var.