Sedat Peker, her ne kadar kendisi kabul etmese de, bir suç örgütünün lideridir. İşlediği suçların bir bölümünü, kendisi de itiraf etmektedir zaten. Bu özelliği, onun çeşitli hükümetler ve bürokrasi tarafından kullanılmasını sağlamış; öte yandan, Peker de devletin olanaklarını kullanarak gücüne güç katmıştır.
Biliyorsunuz, bir yıldan uzun süredir, Peker, önce videolarıyla, sonra da tweetleriyle, gündemi sarsıyor. Hükümet, mafya ve medya ilişkilerine ilişkin inanılmaz iddialar gündeme getirdi. Ve bu iddiaların önemli bölümünün doğruluğu kanıtlandı.
* * * * *
Kimler yok ki Peker'in iddiaları arasında!
Eski Başbakan Binali Yıldırım ve oğlu Erkam Yıldırım...
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve oğlu AKP milletvekili Tolga Ağar...
Uğur Mumcu, Tarık Ümit, Kutlu Adalı gibi sayısız 'faili meçhul' cinayete kurban gidenlerin aslında hiç de meçhul olmayan failleri...
Mustafa Sarıgül'ün oğlu Emir Sarıgül... Şoförü... Sevgilisi... Sevgilisinin sevgilisi...
AKP MYK üyesi ve eski milletvekili Metin Külünk...
Uluslararası suçları nedeniyle Avusturya'da tutuklu bulunan ve ABD'ye iadesi kararlaştırılan 'iş insanı' Sezgin Baran Korkmaz...
Korkmaz'ın otelinde 'ücretsiz' kalan hakimler, savcılar, milletvekilleri, eski askerler...
SADAT'ın kurucusu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski danışmanı Adnan Tanrıverdi...
Hadi Özışık, Süleyman Özışık, Veyis Ateş, Buket Aydın gibi, sadece kirli ilişkiler nedeniyle bulundukları yere gelmiş ve dünyalığı doğrultmuş sözde gazeteciler...
Tetikçi medya mensupları...
Demirören Grubu'nun başında bulunan Yıldırım Demirören...
"Milletin a....na koyacağız" diyen işadamı Mehmet Cengiz...
Ve en önemlisi, bugün ülkenin İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu...
* * * * *
İddialar, dehşet verici!
Cinayetler, uyuşturucu ticareti, Suriye'deki terör örgütlerine tırlarla gönderilen silah, hükümet ile mafya arasında kirli ilişkiler, çanta dolusu paralar, Hürriyet gazetesinin basılması, hırsızlık, yolsuzluk, suçluları kollama, yargıya doğrudan müdahale, seks kasetleri, aldatan eşler, aldatan eşleri aldatan sevgililer, şantaj, tehdit...
Bu iddiaların tek bir tanesi, azıcık demokratik ülkelerde bile, yargıyı anında harekete geçirir, hükümetin istifasına neden olurdu. Bizde ölüm sessizliği var. Oysa böylesine ciddi iddiaların, Meclis Araştırma Komisyonu kurularak araştırılması ve savcıların harekete geçmesi lazım. Türk halkı, bir yıldan uzun süredir bunu bekliyor.