Ekonomide yaşanan sıkıntıların ardından Hükümet esnaf ve KOBİ’ler için kredi imkânı sunmuş, zor durumda kalanlar KOSGEB’in kapısına koşmuştu. Bu dönemde köşe yazılarımda KOSGEB’in dağıttığı krediler doğru adreslere gitmediğini duyurmaya çalışarak, yetkilileri uyarmıştım.
Günler geçti, aylar geçti gerçek ortaya çıktı.
TBMM’ye KOBİ sorunlarının araştırılması için bir araştırma önergesi veren CHP İstanbul Milletvekili Sayın Didem Engin, Mecliste yaptığı konuşmada, "328 bin KOBİ'nin borcu yasal takibe girmiş. Bir an evvel bir şeyler yapılmazsa KOBİ'ler birer birer kapılarına kilit vuracak" dedi.
328 bin KOBİ, dükkânına kilit vurmak üzere demek aslına bakarsanız ekonominin gidişatını en güzel şekilde bize özetliyor.
Peki, hükümetin KOSGEB başta üzere ‘can suyu’ adını verdiği krediler bir işe yaramadı mı? Yoksa bu krediler doğru adrese gitmedi mi?
İşte burada da, Sayıştay’ın raporu ortaya çıkıyor.
Sayıştay, hükümetin KOSGEB aracılığıyla küçük ve orta ölçekli işletmelere dağıttığı 50 bin liralık sıfır faizli işletme kredilerinde usulsüzlük tespit etti.
Sayıştay, hiç faiz alınmadan firmalara dağıtılan 50 bin liralık kredilerin yüzde 65'inin hatalı olduğunu, KOSGEB yönetiminin firmaların beyanlarını denetlemeden kredi verdiğini belirledi.
Denetlenmeden dağıtılan krediler kimlere gitti?
Bu soruya CHP Denizli Milletvekili Sayın Kazım Arslan yorum yapmış “Demek ki KOSGEB kredileri firmaların ihtiyacına göre değil, iktidara yakın olup olmamalarına göre dağıtmış” dedi.
Yeni bir soru çıkarmış “yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu yumurtadan çıktı” sorusu gibi…
Arslan’ın iddiasına göre “krediler iktidara yakın isimlere gitti”.
Peki, 15 Temmuz sonrası kimin kime yakın olduğunu ‘budur’ deme şansınız var mı?
İktidara yakın isimler mi?
FETÖ’ye yakın isimler mi?
İşte çözülmesi gereken soru bu…
Kalın sağlıcakla…