31 Mart Yerel Seçimlerinin kaybedenleri belli olmaya başladı.
En büyük kaybeden hiç şüphesiz CHP’nin Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Muhittin Böcek’tir.
Çünkü;
20 yıl Konyaaltı Belediye Başkanlığı, 5 yıl Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmak üzere çeyrek asırlık siyasi kariyerine, girdiği hiçbir seçimi kaybetmemiş olmasına ve halen CHP’nin Antalya Büyük Şehir Belediye Başkanı olmasına rağmen, Parti Meclisi ve Genel Merkez tarafından hala aday gösterilmemesi, Böcek’in Büyükşehir’de işleri eline yüzüne bulaştırdığının en büyük kanıtıdır.
CHP, Böcek ile seçimi kazanamayacağını düşünüyor olmalı ki hala mevut başkanlarını aday olarak açıklayamadı. Mevcut Başkanın, partisi tarafından yeniden aday gösterilmemesinin başkaca bir izahı yoktur diye düşünüyorum.
Diyelim ki işin aslı hiç de benim sandığım gibi değil. CHP, başkaca sebepler nedeniyle mevcut başkanlarını aday göstermeyecek. Adam ölümden döndü, belki de sağlığı bir 5 yılı daha kaldıramayacak, o yüzden arafta Genel Merkez.
Öyle de olsa, böyle de olsa, CHP’nin Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayını şu saat olmuş, hala açıklayamamış olması her açıdan Böcek’in ve CHP’nin aleyhinedir. Bu belirsizlik hali, aday gösterilse belkide kazanacak olan Böcek’i, olası zaferinden her geçen gün daha da uzaklaştırmaktadır. Mevcut başkanını tartışmaya açan, oyuncu değişikliğini ciddi ciddi düşünen bir parti, geçmiş 5 yılda beklenenin verilemediğini, başarısız bir dönem geçirildiğini kabullenmiş sayılmaz mı?
Kavun değil ki bu koklayıp alasın değil mi? Başkan bekleneni verememiş olabilir. Seçmeni küstürmüş olabilir, partisinin desteğini kaybetmiş olabilir. Hepsi mümkün ve hepsi olağan şeyler. Fakat ülkenin en köklü partisinin bu gerçeklerle seçime 5 kala yüzleşip bocalaması, Antalya gibi bıçak sırtı bir yerde hala bir karar verememiş olması BECERİSİZLİĞİN ve İŞ BİLMEZLİĞİN vesikasıdır.
CHP’nin bu iş bilmezliği, Böcek’in olası adaylığında uğrayacağı olası bir hezimette önemli bir rol oynayacaktır.
Üstelik geçmişte mevcut başkan Bekir Kumbul yerine Vali beyin adaylığı, sonrasında Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen yerine Rektör Mustafa Akaydın tercihlerini hatırlarsak, CHP kenti koklamadan Ankara’dan verdiği kararları gözden geçirmelidir.
Seçimin bir diğer kaybedeni Konyaaltı’dır.
CHP’nin sarsılmaz kalesinin temeline, bizzat CHP Genel Merkezi tarafından bomba konulmuştur. Bir milletvekilinin ricası ile hısım akrabanın seçilmesi garanti yerden aday gösterilmesi, CHP Genel Merkezinde bu işlerin al gülüm-ver gülüm minvalinde yürüdüğünün bir başka göstergesidir. Seçimin kaybedenin Konyaaltı olmasının başlıca nedeni de budur. CHP Genel Merkezi’nin, Konyaaltı halkının teveccühünü hısım akrabaya peşkeş çekmesi, seçmene büyük bir hakarettir, saygısızlıktır.
CHP Kepez’i hiç kazanamadı ki kaybetsin. O yüzden pat diye, hiç düşünmeden Mesut Kocagöz’ü aday olarak açıkladı. Bu rahatlığın Kocagöz’e olan güvenden gelmediğine bahse girebilirim. Kazanamayacaklarına öyle eminler ki hiç düşünmeden, üzerine hiç kavga etmeden Kocagöz’ü tüm parti kabullendi. Eğer Kepez’de de Başkanlık Muratpaşa ve Konyaaltı’ndaki kadar garanti olsa, önce mevcut diğer adaylar gözünü patlatırdı Kocagöz’ün. Kepez’deki kararlılığın ve sükûnetin tek nedeni ortada paylaşılacak bir ganimet olmaması.
Muratpaşa demişken. CHP Genel Merkezi imkansızı başarıp Muratpaşa’yı da kaybeder mi? Olur mu olur? Neden mi? Günlerdir yazılıp çiziliyor. Muratpaşa’nın en güçlü aday adaylarından biri de Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın önceki dönem Başkanı Davut Çetin imiş. Yahu adam son girdiği seçimde hile yaptı. İstediği kadar inkar etsin, mağdurum diye algı operasyonları çeksin, ortada kapı gibi mahkeme kararı var. Seçime hile karıştırdı, yakalandı. AK Parti’yi her seçimde, seçimlere hile karıştırmakla itham eden CHP, seçime hile karıştırdığı mahkeme kararı ile sabit birinin aday adaylığı başvurusunu bile kabul etmemesi gerekirken, Muratpaşa gibi güzide bir ilçeye aday, hatta Başkan yapacak öyle mi? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu değil mi?
Davut Çetin’in sloganı karakterinin adeta yansıması; “Sandıkları patlatıp rekor oyla seçimi kazanacağız.”
Çevirdiği dolaplar yüzünden sandıkta fena patlamıştı Davut Çetin, görünen o ki huylu huyundan vazgeçemiyor.
Mevcut Başkan Ümit Uysal, Muratpaşa’da iki dönemdir rekor oranlarda oy alarak seçimi kazanmış, halkın takdirini ve güvenini kazanmış bir isim. Öyle olmasa Muratpaşa’dan Büyükşehir’e yürümezdi.
CHP Genel Merkezi’nin önünde Büyükşehir için iki güçlü seçenek var. Biri başarısını kanıtlamış Ümit Uysal, diğeri başarılı olduğunu kanıtlamak için son bir gayretle Genel Merkeze sorti üzerine sorti yapan Muhittin Böcek.
Diyelim ki CHP Genel Merkezi, Başarılı ile Başarısızı birbirinden ayıramayacak kadar iş bilmez bir durumda. Böyle bir durumda bile çıkmazda değiller. Yardımlarına koşacak Çetin Osman Budak gibi güçlü bir isim var aday adayları arasında.
Çetin Osman Budak’ın şu anki sessizliği de hayra alamet değil. Sessiz atın çiftesi pek olur derler. Ne Ümit, ne de Böcek, bir başmışsınız Aday Budak.
Bu bolluk içerisinde hala bir isimde karar kılınamamış olması, CHP Yönetimini, Antalya’daki olası tüm kayıpların baş sorumlusu yapar. Hiç kimse kaybeden adaya kızmasın, küsmesin. Sonuca değil, sebebe odaklansın.
CHP Genel Merkezi hiç doğru hareketi yok mu? Var tabi ki de. Döşemealtı’nda mevcut başkan Turgay Genci yeniden aday göstermedi mesela. Şu ana kadar aldığı en doğru karar bu CHP Genel Merkezi’nin. İki dönemlik başkanlık süresinin sonunda, Döşemealtı’nın sokak ve caddelerinde yürüyemeyecek kadar halkın öfkesine mazhar olan Turgay Genç’i yeniden aday göstermemesi, CHP’nin Döşemealtı’ndaki şansını bir kat artırdı. Fakat Döşemealtı adayı Menderes Dal’ın, Genç’in başarısızlıklarının ve ona olan öfkenin altında kalması an meselesi.
CHP’nin aday belirleme sürecinde yaptığı en büyük hata yerel dinamikleri, parti yönetimini, mevcut büyükşehir başkanını ve milletvekillerini yok sayması kabul edilemez. Umarız bu pahalıya mal olmaz.
Kaybedenler CHP ile sınırlı değil elbet.
Olmaz mı, AK Parti’nin de kaybedenleri var tabi ki. AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Yılmaz mesela. Namı değer Baron.
Devamı yarın.