TARAFIMIZ BELLİ DEĞİL Mİ ?
Yayınlanma :
31.01.2019 11:10
Güncelleme
: 31.01.2019 11:10
Yaşananları anlamak için Güney Amerika’nın bu şanssız ülkesine ve ABD’nin bölgedeki politikasına yakından bakmak şart.
* * * * *
Güney ve Orta Amerika’nın bugününü belirleyen hikaye, uzun yıllar önce, 1823’te başladı. Dönemin ABD Başkanı J. Monroe, kongreye bir mesaj yolladı. ‘Monroe Doktrini’ olarak tarihe geçen bu mesajın özeti şudur: “Biz Avrupa devletlerinin sorunlarına karışmayacağız; Avrupa devletleri de, Amerika kıtalarına karışmayacaklardır.” Bu tarihten itibaren Güney ve Orta Amerika, ABD’nin ‘arka bahçesi’ oldu ve Washington, bu bölgede egemenliğini sürdürebilmek için hiçbir vahşi yöntemden kaçınmadı. Bu nedenle, bu ülkelerin tarihi, darbeler, kayıp insanlar, kan, gözyaşı, adaletsizlik ve yoksullukla yoğrulmuştur. Bir başka deyişle, ABD, yaklaşık 200 yıldır, Orta ve Güney Amerika ülkelerine gün yüzü göstermemiştir.
1973 yılında Şili’de yaşanan ve Başkan Allende’nin savaşırken öldürüldüğü CIA darbesi, en çarpıcı örnek olarak zihinlere kazınmıştır. Ancak bütün Güney Amerika ülkeleri, Şili’dekinin benzeri sayısız darbelerle, iç savaşlarla, ‘Washington kuklası’ liderlerle dize getirilmek istenmiş ve çoğu zaman da bu başarılmıştır.
* * * * *
Gelelim Venezuela’ya… Bu ülkeyi ‘şanssız’ olarak tanımlamamın iki temel nedeni var. Birincisi, coğrafi olarak ABD’nin burnunun dibinde olması; ikincisi ise, dünyanın en büyük petrol rezervine sahip olması. İşte, yaşananları kolaylıkla ve netlikle açıklayacak sözcük bu: Petrol!
ABD’nin, doğal kaynaklara, özellikle petrole sahip ülkelere nasıl “demokrasi götürdüğüne” yıllardır tanıklık ediyoruz. Yerle bir edilen ülkeler, çocukların tepesine acımasızca yağan bombalar, milyonlarca cansız beden… Bugün Venezuela’da oynanan emperyalist oyun, Orta Doğu’da hala yaşamakta olduğumuz örneklerinden farksız. Ambargo yöntemiyle köşeye sıkıştırılan bir ülke; yokluk ve yoksunluk içerisinde bırakılan bir halk; yanlış ve yanlı bilgi bombardımanıyla global beyin ve yıkama ve bu yolla oluşturulan bir uluslar arası kamuoyu…
Bu bilindik oyun, ABD tarafından yıllardır, renklendirip çeşitlendirilerek dünyanın dört bir köşesinde oynanıyor. Amaç, yöntem ve sonuç çok net. Bu nedenle, emperyalizme karşı bir kurtuluş savaşı vermiş bizlerin tarafı zaten bellidir: Emperyalist saldırının hedefi Venezuela’nın yanı…
* * * * *
“Ama Maduro da…” diye başlayan cümleler kurmayın lütfen. Evet, Maduro iyi bir yönetici değil, bu krizi yönetebilecek yetkinlikte olmadığını da düşünüyorum. Ancak, yaşanan ve boyutları giderek büyüyen bir savaş var ortada. Maduro’nun liderliğinin, daha önce değil, daha sonra değil, tam da şimdi, savaşın tam ortasında sorgulanması, emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramaz. Bunu da istemeyiz sanırım.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: