Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, iki dönemdir oturduğu koltuğunu, yasanın daha fazla görevde kalmasına izin vermemesi nedeniyle bıraktı. Aslında üçüncü bir dönem daha görevde kalmak için bayağı uğraştı ama başaramadı.
Ali Erbaş, 2.5 milyon lira ikramiye, 100 binin üzerinde emekli maaşıyla emekli oldu. Görevden ayrılırken, vatandaşlardan helallik istedi. Evet evet, yanlış okumadınız, Ali Erbaş helallik istedi!
Sosyal medyada, onun bu isteğine verilen yanıtlar, oldukça düşündürücüydü. Çoğunluk, Ali Erbaş’a geçen her kuruşluk hakkını haram ediyor ve bunun bedelinin hem ondan hem de çocuklarından çıkmasını diliyordu.
Az sayıdaki helallik verenlerin nedeni ise oldukça ironikti: “Kendilerini İslam dininden kurtardığı için” teşekkür ediyorlardı. Gerçekten de, yapılan anketler, Erbaş döneminde İslam dininden uzaklaşanların arttığını gösteriyor.
*****
Helallik yerine sayısız beddua alan Erbaş’ın 8 yıllık icraatleri saymakla bitmez. Kısaca özetleyelim…
Lüksü pek sever Erbaş… Lüks araba düşkünlüğü nedeniyle adı ‘Audi Ali’ye çıkmıştır. “Allah’tan başka hiç kimseden korkmam” der ama zırhlı araçlarla gezer.
Biliyorsunuz, Diyanet İşleri Başkanlığı, onun döneminde bütçeden ayrılan parayla yetinemeyip hep daha fazlasını istedi. Diyanet’e, 2025 bütçesinden 130 milyar lira ayrıldı. Birçok bakanlığın bütçesinden daha fazla.
Ama tabi VIP umre ziyaretleri ucuz değil, hele ütücülerini bile devletin parasıyla yanında götürürsen…
Toplantıları 5 yıldızlı otellerde yaparsan…
100’den fazla kez yurt dışına gidersen, üstelik aileni ve bütün yardımcılarını da içeren kalabalık gruplar halinde…
450 metrekarelik villada sayısız hizmetliyle birlikte lüks bir yaşam sürersen…
Tabi ki bütçe yetmez!
Diyanet İşleri Başkanı ve ailesi lüks hayatın tadını çıkarırken, Cuma hutbelerinde israfın günah olduğu anlatılıyordu.
Diyanet’e para yağdırılırken, çocuklar okula aç gidiyor, onlara bir öğün yemek verilmesi teklifi, Meclis’te “para yok” denilerek reddediliyordu.
*****
Halkın Diyanet’e tepkisinin bir nedeni de, kadınların yaşam biçimlerine karışması, kadınların mirastan yoksun bırakılmasını isteyecek kadar ileri gitmesiydi.
Türk halkı için çok önemli bir başka neden ise, Ali Erbaş’ın Atatürk’e karşı tavrıydı.
Dünyayı defalarca dolaşan Erbaş, 8 yıllık görev süresinde, bir kez bile 10 kilometre ötedeki Anıtkabir’i ziyaret etmedi.
Milli günlerde hutbelerde, ülkenin kurtarıcısı ve cumhuriyetin kurucusu olan Atatürk’ün adı hiç anılmadı.
Ayasofya’da minbere kılıçla çıkıp konuşmasında Atatürk’e dil uzattı. Oysa Atatürk olmasaydı, o şov yaptığı Ayasofya’ya girebilmek için vizeye ihtiyacı olacaktı.
*****
Halk, 8 yıl boyunca Ali Erbaş’ın, halkın parasıyla halka rağmen ve halka karşı çalışmasını izledi. Ve bu sürenin sonunda Erbaş, Türk halkından, utanmadan helallik istedi! Bu isteğine milyonlarca bedduayla yanıt geldi.
Ancak hakkını yemeyelim, Ali Erbaş’ın bu ülkeye faydası da oldu. Onun sayesinde, din ile siyasetin neden birbirinden ayrı olması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.
Yorumlar
Kalan Karakter: