Çoktan gündemimizde önemli bir yer tutması gereken konu, 17 gencin sayesinde gündem olmayı başarabildi. Konu MESEM’ler yani Mesleki Eğitim Merkezleri…
Projeyi elinize alıp inceleseniz, “Türkiye için çok akıllıca düşünülmüş bir proje” dersiniz. Çünkü bu ülkenin yıllardır bitmeyen bir ara eleman açığı var.
Gençler işsiz, sektörler eleman bulamıyor. MESEM de tam bu noktada, hem iş dünyasının ihtiyacını karşılayacak hem de gençlere meslek kazandıracak bir köprü olarak tasarlandı. Kağıt üstünde her şey güzel.
Ama iş pratiğe gelince…
Kurallara uymamak, Türkiye’de artık sıradan bir durum haline geldi. Yetkililer yasalara ve Anayasaya uymamayı kendilerine hak olarak görünce, vatandaşın da benzeri bir davranış göstermesi yadırganmamalı.
MESEM’lerle ilgili olan da bu… İşletmeler, yasanın getirdiği kuralları uygulamıyor, yeterli denetim olmadığı için de bu durum ortaya çıkmıyor. Yani MESEM, devletin de göz yummasıyla, bir mesleki eğitim projesi olmaktan çıkıp bildiğiniz çocuk işçiliği düzenine dönüşmüş durumda.
*****
Son bir yılda yaşananlar bunun en acı kanıtı. 2024–2025 eğitim yılında MESEM kapsamında çalışırken 66 çocuk hayatını kaybetti. Bu yılın ilk 11 ayında ise sayı 85’e çıktı. Ve bu çocukların çoğu ağır işlerde, hiç çalışmamaları gereken tehlikeli ortamlarda ölüyor.
MESEM’li olup vinç altında kalan, elektrik akımına kapılan, makineye sıkışan, yüksekten düşen çocuklar…
Oysa Anayasa’nın 50. Maddesi gayet açık: “Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.” Bu maddeyi destekleyen birçok yasa maddesi de var.
Buna rağmen, 15–16 yaşındaki çocuklara neredeyse yetişkin işçi muamelesi yapılıyor. Az ücret, fazla mesai, sıfır güvenlik… Bu çocuklara “öğrenci” deniliyor ama gerçekte onlar en savunmasız, en ucuz işçiler.
*****
Ve bütün bunlara itiraz eden gençler?..
Onlara ne yazık ki teşekkür edilmek yerine, cop ve ters kelepçe düşüyor. Geçtiğimiz günlerde “çocuklar ölmesin” diye pankart taşıyan gençler, polis müdahalesiyle gözaltına alındı.
Oysa ters kelepçe takılması gerekenler; bu gençler değil, çocukların hayatını üç kuruş uğruna hiçe sayan patronlardır. O çocukları denetlemesi gerektiği halde görmezden gelen yetkililerdir.
Sistemin açıklarına bile bile göz yumanlardır.
MESEM iyi bir proje olabilir; ama ancak gerçekten “eğitim” için kullanılırsa.
Çocukların canı pahasına değil. Çünkü unutmayalım: Çocuk işçiliği bir “meslek edinme modeli” değil, toplumun geleceğine atılmış bir dinamittir.
Yorumlar
Kalan Karakter: