Diye haykırdı telefonla canlı yayına bağlanan bir Antakyalı kadın... Sonra olanları ve olmayanları sıraladı: "Soğuk var, açlık var, susuzluk var, yaralılar var, ölüler var, yıkılmış ve altında can çekişen insanların olduğu binalar var. AFAD yok, yardım yok, gelen giden yok, devlet yok."
Sadece Antakya'da değil, başta Maraş olmak üzere depremin yerle bir ettiği diğer kentlerde, köylerde de devlet yok.
Oysa ki "İlk 6 saat" diyor uzmanlar... "İlk 6 saatte enkaz altında kalanların yüzde 80'i kurtarılır. 24 saat sonra sağ kalanların oranı yüzde 5'e iner."
Yani?.. 24 saat doldu, enkaz altındakilerin yüzde 95'i öldü. Büyük çoğunluğu, buz gibi havada donarak... Ve ailesiyle birlikte beton altına gömülen insanlar, sevdiklerinin birer birer ölümünü seyrettikten sonra öldüler...
* * * * *
"Devlet yok" diyor ya Antakyalı depremzede, bu doğru değil. Devlet o bölgede... Bir sürü ilgili ilgisiz yönetici, laf olsun diye bölgeye gidip resmi görevlileri de oyalıyorlar. Gelenleri karşıla, onlarla ilgilen... Onlarla ilgilen, depremzedelerle değil!
Sonra koskoca Diyanet İşleri Başkanlığı var. Hani şu başında İngiltere'de kendisine lüks villa alan, zırhlı araçlarla gezen adamın bulunduğu devlet kurumu... Hani bizim paramızla yedi ceddinin dünyalığını hazır eden 'din adamı'nın! Adam boş durmadı ki, insanlar göçük altındayken bütün ülkedeki camilerde sela okuttu. Böylece insanlar, üzerlerinde tonlarca beton varken, çoktan gözden çıkarıldıklarını ve ölüme terk edildiklerini anladılar!
* * * * *
Saptanan 6000 göçük var. Kimileri 15-17 katlı... Altında binlerce insan kurtarılmayı bekliyor ve 245 kurtarma timi var elde. Yani 5755 binadaki on binlerce insan ölüme terk edildi! Hep aynı ses yükseldi kentlerden, köylerden: "Kimse gelmedi!" Kim gelebilirdi? Türk Silahlı Kuvvetleri! En çok personele ve teçhizata sahip, organizasyonu iyi bilen dev gibi bir kurum! Göndermediler... İnsanlar "asker gelsin" diye haykırdılar, duymazlıktan geldiler.
Oysa ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, gözbebeği Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin kapatılmış olmasına rağmen, daha ilk gün çok sayıda canın kurtarılmasını sağlar; kurtulanların temel ihtiyaçlarını karşılar; kurduğu sahra hastanelerinde çok sayıda yaralıyı tedavi eder; yağmacılara izin vermez, asayişi sağlardı.
Göndermediler...
* * * * *
"Artık Antakya yok" diye haykırıyor depremzede, "Antakya yerle bir oldu." Bu ilk değil, daha önce de defalarca yaşandı. Anlatacağım...
Yorumlar
Kalan Karakter: