Portakal kabuğuna dokunup, narenciye üzerinde ansiklopedi yazanlardan, siyasetin görünen yüzüyle, hayat kalitesi üzerinde yıpratıcı etkisi ile birlikte, kravat takıp, döpiyes giyip Ankara’da yaşamak mecburiyetine rağmen siyaset yapanlardan da bahsetmiyorum...
Antalya’da doğan, doğmayan bu kentte yaşayan, yaşlanan, bu kentte yaşamanın ayrıcalığını hisseden, kontrolsüz göçle gelen, aidiyet hissetmeyenlere kent adabını hatırlatan, kendine ait hatıraları ile bu kenti sahiplenenlerden bahsediyorum...
Bu kentte siyasi baskı yüzünden başına geleceklere rağmen duruş gösterip, kentin geleceğini kendi geleceği sayan “AntalyaM” diyebilenlerden bahsediyorum.
Bu kentte yapılan her seçimde ‘AntalyaM’ diyen imajı ile ismini duyduğumuz ve duymadığımız siyasi figürler büyük resimde rol alırlar.
Dolayısı ile ilk seçim, önce siyasi partilerin o aktörlerinin arasında başlar, yani biz seçmenlerden önce, seçime katılanların kararını verenler arasında yaşanır ilk seçim...
İşte bu seçim; birbiri ile yarışan partilerin kendi seçim stratejileri kadar, rakiplerinin seçimlerinin stratejilerini iyi okumaları ve kendi seçimlerini biz seçmenlere doğru anlatmalarından geçer.
Gelelim, kentin kaderini belirleyen bahsettiğimiz siyasi aktörlerin önce ‘ben’mi yoksa ‘AntalyaM’ mı dediklerine....
Ak Parti diğer partilere göre şanslı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ‘AntalyaM’ diyen siyasilerden.
Antalya’nın bürokratik olarak Ankara’ya bağımlı yürüyen her işinde, işlerin hızlandırılmasında ve gerçekleştirilmesinde ki katkısı, bu kentin vekili olarak Antalya için ve kentin öncelikli sektörü turizm için büyük şans olan, çok sevilen bir isim.
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in de Ak partili olması, partiyi diğerlerinden şanslı kılıyor.
CHP’ye gelirsek, orda işler biraz karışık!
Eski genel başkan, Antalya milletvekili “AntalyaM” diyenlerden Deniz Baykal sağlık sorunlarına rağmen hala ilk sıra aday olma isteği ve genel merkezin buna olur vermesi adına, Antalya CHP teşkilatının hala Baykal’ın isteklerinin etkili olduğunu gözler üzerine serdi.
CHP Antalya teşkilatında Baykalcıların olası tüm seçimlerde, listeye girme isteklerinin kabarmasına neden oldu. Bu durumun önümüzde ki süreçte kimin sözü geçiyor sorusunun cevabında, tabanın kafa karışıklığı yaşamasına neden olma ihtimali de çok fazla!!!
Tabi konu siyaset olunca, malum siyasiler hepimizden iyi bilir. Siyasette yapılan çelmelere maruz bırakılanlar; “Cezayı bizzat kendileri kesmedikçe, zülüm yapanların başına gelenlerden haz almazlar. Haz verecek olan şey ise her şeye, haksızlığa rağmen başarmaktır.” Bu bağlamda bir hesap varsa, bu hesabı yapanların başarısı seçmenin kararında vukuu bulacaktır...
Başarının ilanın, başka yolu yoktur.
Nitekim bu kadro ile CHP’nin Antalya’da birinci parti olması yada ikinciliği koruması sağlanırsa, yerel seçimleri bağlayıcı bir başarı kabul edilebilinir...
Aksi durum ise siyasette kurumsallaşan muhafazakar lümpenliğin tasfiyesi ile yerel seçime gidilmesi icap edilir.
İyi haftalar...
Yorumlar
Kalan Karakter: