Gençlerbirliği maçının ardından Antalya’da konuşulan tek şey birlik ve beraberlik vurgusu.
Devamlı olarak gerek sosyal medyada gerekse yazılarımızda bu konuya değiniyoruz.
Çünkü camia olabilmek böyle bir şeydir.
Taraftarından, başkanına, malzemecisinden, futbolcusuna kadar herkes aynı hissiyatla yaklaşırsa işte o zaman başarı gelir.
Yoksa gündelik başarılar daima gelip geçici olur.
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı da zaten bu duyguların yoğun yaşandığı, birlikte yemeklerin yendiği, oruçların tutulduğu, hoşgörü ayı değil midir?
Gerek 07 Gençlik’in, gerekse Grup 1966’nın düzenlediği iftar organizasyonu son derece önemlidir.
Her iki grubu da camiayı buluşturduğu için tebrik etmek gerekir.
Grup 1966’nın iftar organizasyonuna çok istememe rağmen katılamadım. Sebebi de daha önceden yapılmış bir programımın olmasıydı.
Bu yüzden kendilerinden özür diliyorum.
Ancak gönlümüz her zaman birdir, bu da bilinsin isterim.
Diğer taraftan artık sıranın Antalyaspor Kulübü’ne geldiğini düşünüyorum.
Antalyaspor yönetimi bir iftar organizasyonu düzenleyip, her iki taraftar grubunu, eski futbolcuları, yöneticileri, taraftarları kısacası Antalyaspor için kalbi, yüreği atan herkesi bir araya getirmelidir.
Şimdi sıra Antalyaspor yönetimine geldi.
Geçmiş yıllarda bu organizasyon yapılıyordu.
Geçtiğimiz yıl yapılmadı.
Bu yıl ise bana göre atlanmamalı.
Bir isek, birlik isek mutlaka Antalyaspor çatısı altında toplanmalı ve bir araya gelmeliyiz.
Zaten hali hazırda sıkıntılı günleri geçirdiğimiz şu günlerde, tünelin sonundaki ışığa ancak bu şekilde gidebiliriz.
Yorumlar
Kalan Karakter: