Yetiştirici kulüp olmak

Önce Fenerbahçe, sonra Beşiktaş.
Düzenledikleri yardım kampanyaları ile ayakta durmaya, belini doğrultmaya çalışıyorlar.
Artık Türk futbolunda deniz bitti.
Yüz yılı aşmış, Türkiye’nin en büyük kulüplerinin dahi bu duruma geldiği bir ortamda, artık büyük, çilekli, şah şahlı transferler kimsenin beklememesi gerekiyor.
Türk futbolu için o dönemler artık geride kaldı.
Çıkış yolu ise yetiştirici kulüp olmaktan geçiyor.
Açıkçası ben, önümüzdeki dönemlerde; gençlere şans veren, alt yapıların öne çıktığı, kendi yıldızlarını yaratan takımların bir adım öne çıkacağını düşünüyorum.
Örneğin Antalyaspor için son dönemde ön plana çıkan genç isimler var.
Bunlar Doğukan, Bünyamin, Nazım, Paul, Bahadır ve Harun ve Ufuk.
Kırmızı beyazlı kulüp mutlaka yetiştirici takım olmak zorundadır.
Değerini bulan her futbolcu mutlaka satılmalı ve alttan yeri başka bir genç futbolcuyla doldurulmalı.
Hatta bu durumun artık bir gelenek haline gelmesi gerekiyor.
Çünkü yukarıdan yer açmadığınız müddetçe, aşağıdan oyuncu çıkarmak zorlaşır.
Bu konuda taraftarlara da büyük iş düşüyor.
Bu gençlere taraftarın da desteği ve sabrı son derece önemli.
Artık Türk futbolunda yaşını almış, eski yıldızların değil; yeni yıldızlar yaratmanın planının yapılması gerekir.
Açıkçası önümüzdeki dönemde ben Antalyaspor’dan bu anlamda oldukça umutluyum.
Çünkü elimizde ciddi anlamda bir potansiyel mevcut.
Bu potansiyel mutlaka değerlendirilmelidir.
İddia ediyorum; bu sezon Mert Hakan’ın yaptığı büyük çıkışı, önümüzdeki sezon Doğukan da yapabilir.
Bu potansiyel Doğukan’da mevcut.
Ligin son döneminde orta saha oynadığı maçlardaki performansıyla bunu net bir şekilde gösterdi.
Elbette yarışmacı olarak kalacağız ama önceliğimiz yetiştirici bir kulüp olmamızdır.