Turizmde yaşanan krizin, artık Antalya kent ekonomisini esir aldığını bu nedenle yaşanan sıkıntıyı dün Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, meclis konuşmasında dile getirdi. Hatta Çetin, Antalya’nın artık afet desteği alma ihtiyacı olduğunun altını çizdi.
Çetin’den önce 23 Şubat 2016 tarihli köşe yazımda Antalya’nın içinde bulunduğu durumu ve bu duruma müdahale edilmezse geleceğimiz noktayı kaleme alarak kamuoyunu bilgilendirmiştim. ‘Kriz geliyor’ başlığını taşıyan köşe yazımda Antalya’da yaşanan kriz nedeniyle afet ilan edilip, afet desteğini almasını gündeme taşımıştım. 4 ay önce dile getirilen konu, bugün ATSO Meclisi’ne damga vurdu. Oysa ki, her konuda olduğu gibi Antalya’mız adına geç kaldığımızı keşke birileri fark etse…
Antalya’nın farkındalığı adına 23 Şubat 2016 tarihinde Hürses Gazetesi ve www.haberantalya.com’da yayınlanan köşe yazımı yeniden yayınlıyorum:
TBMM’YE TAKDİMİMDİR
Hepimizin bildiği gibi bir kentte beklenmedik bir felaket yaşandığında, o bölge doğal afet bölgesi ilan edilerek değerlendirilir. Çünkü o kentte yaşayan esnaf, iş adamı, sanayici için rekabet söz konusu olamaz. Bu nedenle de doğal afet bölgesi ilan edilen kentlerde SGK primleri, banka kredi borçları, vergi gibi üreticinin yükü olan devlet ödemeleri faizsiz ötelenir, taksitlere bölünür. Hatta faizsiz kredi imkanları açılır.
Bitmedi!...
O bölgenin yerel yönetimlerine de daha fazla ödenek ayrılır ki, yaşanan sorunları daha hızlı telafi etsin, hizmeti hızlı götürsün diye…
Türkiye ekonomisine katkı sağlayan Antalya’nın, şimdi desteğe ihtiyacı vardır. Kriz nedeniyle Antalya’ya yeni bir statü belirlenmelidir. Bunun adı doğal afetlerden etkilenen afet bölgesi olmasa da, yeni bir isimlendirmeyle krizden etkilenen bölge olarak değerlendirilebilir. Yeni statü ile yapılacak düzenleme ile Antalya ekonomisi yeniden değerlendirilmelidir. Doğal afet kentlerine verilen imkanlar kadar, kriz kentine de bu imkanlar tanınmalıdır. Hatta belediyelere de…
Çünkü başta Antalya Büyükşehir Belediyesi olmak üzere diğer ilçe belediyeleri tanıtım atağı yapma zorunluluğundadır. Tanıtımla ilgili, turizm bölgesi özel çalışması ile ilgili de kriz kentlerinin belediyelerine ayrı bir bütçe belirlenmelidir ki, kent yaşasın… Bu plan doğrultusunda ilerlendiğinde Antalya gibi, ekonomisi kapıya sıkışmış kentlere rahat bir nefes aldırmış ve gelecek yılları da daha uzun soluklu olarak değerlendirme imkanına sahip olursun.
Yorumlar
Kalan Karakter: