Hafta sonu Ordu’nun Aybastı İlçesi’ndeki Perşembe Yaylası Şenlikleri’nde, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un da bulunduğu protokol tribününde İl Emniyet Müdürü Suat Çelik ile Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’ın korumaları arasında çıkan koltuk kavgası gündeme oturdu.
Olayın görüntülerinde kimin kime vurduğu belli değildi. Arbede Bakan Kurtulmuş’un hemen yanında yaşanıyordu ve yanlarına bakanın olması bile umursamadan bir koltuğu kapma kavgasını canlı canlı izledik.
Bu görüntüleri izlerken utandım…
İnsanoğlunun yüzyıllar boyunca koltuk kavgası için nelerden vazgeçtiklerini okuduğumuz kadar, bugün gözümüzün önünde yaşananlar arasında hiçbir fark yok.
Ordu’da yaşanan fiziksel koltuk kavgasının çok daha sertini kapalı kapılar ardından yaşananlardan dolayı biliyoruz. Hatta bu koltuk kavgası adına kimlerin onurunu sattığını, kimlerin kaç kuruşluk olduğunu, yapılan hesaplarda insanlık onurunun nasıl yerlerde süründüğünü her alanda tanıklık ediyoruz. Ordu’da yaşanan fiziksel kavgada en azından ortada bir tavır ve eylem var. Ancak koltuk kavgaları genellikle arkadan iş çevirirken, koltuk kavgasını yaptığın kişinin yüzüne gülüp sırtını sıvazlamaya kadar gidebiliyor.
Bırakın siyaseti yada ticareti, küçük bir işletmede bile zaman zamaan mevki ve makam adına dostlukların, vefanın üzerine basılarak merdiven çıkanları hayretle izliyoruz.
Koltuk kavgalarına istediğimiz kadar şahitlik edelim. İnsanlık tarihi sürdükçe koltuk virüsünün herkesi saracağını ve bu kavganın hiçbir zaman bitmeyeceğine inanıyorum. Kavganın bile bir adabı olması gerektiğini, bilgi, tecrübe, hoşgörü çerçevesinde yapılmasını arzu ediyorum ama koltuk sevdası uğruna kişiliğini satanlardan da bunları beklemek anlamsız geliyor.