Son zamanlarda birçok şeyi sorguluyorum.
İç sesim sık sık isyan ediyor…
Bazen her şeye, her an, sebepsizce.
Sonra bir anda kabullenişe geçiyorum. O an anlıyorum ki yorulmuşum.
Sorgulamayı bırakmışım.
Ve fark etmeden kendimi biraz soyutluyorum her şeyden.
Bir çeşit meditasyon hali gibi aslında.
Gerçekleri duymadığım, görmediğim bir dönem bu.
Hepimiz zaman zaman yaparız bunu;
Kendimizi, belki de aklımızı koruyabilmek için.
Sustururuz içimizdeki sesleri,
Toz pembe bir bulutun içine saklanırız.
Modern yaşamın tüm o kara bulutlarını bir fırça darbesiyle sileriz gözümüzün önünden.
Bir süre iyi gelir bu.
Ama sonra içimi bir suçluluk duygusu kaplar.
Sanki bütün dünyayı ben kurtarabilirmişim gibi.
Ve o pembe bulutun içinden çıkıp yeniden o kısır döngünün, gerçek dünyanın içine dönerim.
Sanki VR gözlüğünü çıkarınca bir anda ışığın şiddetine alışamamak gibi bir his.
Kendi kurduğum bir dünyanın içinde yaşamak ne kadar mümkün olabilir ki?
Çalışmaya, şehirde yaşamaya devam ettikçe gerçeklik seni bir şekilde yakalıyor.
Dilerim bir gün, yaşamlarımız içinden çıkmak istemeyeceğimiz kadar güzel bir tabloya dönüşür.
O zaman belki hepimiz o tablonun içinde biraz daha huzurla kalabiliriz.
Sevgiyle...
Yorumlar
Kalan Karakter: