Türel’in aklına yeni gelmiş…
Bir sabah kalktı ve kendisinin de bir cumhuriyet çocuğu olduğu aklına geldi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in ve bu yılki Cumhuriyet Bayramı’nı Büyükşehir Belediyesi olarak kutlamak için Antalya Valiliği’nden Cumhuriyet Meydanı’nın tahsisini istedi.
Valilik, daha önceden bu tahsis için başvurmuş olan Muratpaşa Belediyesi yerine Türel’i tercih etti.
Şimdi Türel’e sormak gerek; daha önceleri neden böyle bir kutlama için kolları sıvamadın?
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın belediye başkanı olmasından sonra yaklaşık 3,5 yıldır hiç bir ulusal bayram için Cumhuriyet Meydanı’nın tahsisini istemeyen ve bunun için de bir gayret göstermeyen Türel’e seçimler yaklaşınca bayram kutlamaları için bir gayret geldi.
Ola ki, bu gayret önümüzdeki yerel seçimler için bir çaba olmasın.
Valiliğin, Muratpaşa Belediyesi yerine Cumhuriyet Meydanı’nın tahsisini Büyükşehir’e vermesi üzerine ortaya çıkan tartışmalara dönük olarak Türel, yaptığı açıklamada şöyle diyor:
“Büyükşehir Belediyesi’nin ortaya koyduğu gayretten kimse gocunmamalı, iyi niyetimizi suiistimal etmemelidir.
Cumhuriyet Bayramımızı milletin meydanında birlikte kutlamalıyız…”
Madem iyi niyetlisin ve gelin birlikte bu bayramı kutlayalım diye çağrı yapıyorsun, öyleyse neden bugüne dek hep bayram kutlamalarını yüz binlerce katılımcı ile yapan Ümit Uysal’la önceden görüşüp “gel birlikte program yapalım” deme gereğini duymuyorsun?
Türel, suiistimalden söz ederken asıl kendisinin cumhuriyeti, siyasi ikbali için istismar ettiğini gözlerden kaçıracağını sanıyor.
Cumhuriyetle, cumhuriyetin değerleriyle sorunu olan, laikliği her geçen gün köşesinden bucağından törpüleyen, eğitim sistemini bilimsellikten uzaklaştırıp imam-hatipleştiren bir zihniyetin sahipliğini yapanların bu açıklamalarına gelin de inanının…
****
İsmail Minta’nın tespitleri…
Minta ailesi Kemer’in kadim ailelerindendir.
İsmail Minta, bu aile içinde siyasi tecrübesi en fazla olan bir siyasetçi.
Kuruluşundan bu yana AK Parti içerisinde yer almış, 2004 yerel seçiminde de belediye başkanlığına aday olmuş ama kaybetmişti.
Şimdi AK Parti Kemer İlçe Başkanı.
“Genel yayın Yönetmenimiz Ebru Küçükaydın ile ziyaretine gittiğimizde, ‘Neden AK Parti Kemer’de seçim kazanamıyor ve özellikle Mustafa Gül’ün karşısında başarılı olamıyorsunuz?” diye sordum ve gerçekten yılların tecrübesine sahip bir siyasetçi olarak yaptığı tespitleri sıraladı.
Minta’ya göre; seçim kaybının ilk nedeni “adayın çok geç açıklanması”
Diğer adaylar bir yıl önceden çalışmaya başlarken, kendilerinin seçime bir ay kala yola çıkmalarını en önemli kayıp nedeni olarak belirtti.
Diğer neden olarak; Belediye Meclis üyeliğine hep aynı kişilerin yazılması ve meclis için Kemer’de yeni başarılı isimlerin partiye kazandırılmaması olduğunu söyledi.
Bu iki nedeni bu seçimlerde bertaraf ederek, Kemer’de bu kez seçimi alacaklarını iddia etti.
Bir siyasetçinin kendisinin ve partisinin eksiklerini görerek bunu açık yüreklilikle ifade etmesi Antalya’da pek rastlanan bir özellik olmadığından Minta’nın alışılmışın dışındaki bu tavrı dikkatimi çekti.
****
Mustafa Gül’ün iddiası…
Hazır Kemer’den söz açılmışken “Paşa” lakaplı Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül’ün önemli bir iddiasına yer vermemek olmazdı.
Gül, kendisini “Bazı siyasiler başka partilerden geldikten sonra CHP’li olurlar ama ben Cumhuriyet Halk Partiliyim” diye tarif ettikten sonra bir iddiasını ortaya koydu.
Batı ilçelerindeki bütün partililerin hemen her konuda kendisinin yanına geldiğini, batı ilçelerinde sadece CHP’lilerce değil, tüm halk tarafından benimsenip, sayıldığını ifade ettikten sonra “Seçimlerde bana batı ilçelerinin sorumluluğu verilirse partimin oylarını en az yüzde 5 artırır, Büyükşehir adayımıza bu anlamda büyük katkı sağlarım” dedi.
Bu sözlerinin hiçte yabana atılacak sözler olmadığını gerek Adalet Yürüyüşü’nde, gerek İstanbul Mitingi’nde, gerekse Çanakkale Kurultayı’nda tüm batı ilçelerindeki partilileri örgütleyerek, binlercesini kendinin sağladığı otobüslerle taşıması bence de bunun kanıtı olarak değerlendirilmeli.
Gül’ün insana dokunan sosyal belediyecilikteki başarısı, Atatürk ve ilkelerine olan hassasiyeti, yerel kültüre olan hâkimiyeti çok geniş tabanda sempati duyulmasına neden olmuştur.
Kemer halkı tarafından çocuklara, yaşlılara ve dezavantajlı gruplara dönük hizmetleri takdir edilecek hizmetler olarak değerlendiriliyor.
*****
Tütüncü’nün suçluluk psikozu
Çokça yazıldı, çizildi ve hatta TBMM gündemine bile taşındı ama bu konuyu bir başka açıdan değerlendirmek istedim.
Malum, Kepez Belediyesi’nin deposunda “5 yıldır” bekletilen Atatürk Heykeli konusundan söz ediyorum.
Geçtiğimiz Kepez Meclisi’nde konu tartışıldı.
CHP Grup sözcüsü Kadir Zeybek, konuyla ilgili can alıcı soruyu sordu:
“Varsak Belediyesi önünden söküldükten sonra depoya kaldırılan Atatürk Heykeli neden 5 yıl o depoda bekletildi?”
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, bu soruya makul ve mantıklı bir cevap vermek yerine adeta o heykeli CHP’liler provokasyon olsun diye oraya atmışlar gibi cevaplaması ve hatta CHP’li üyelere şarlaması bu konu hakkında ne kadar suçluluk psikozu içinde olduğunu göstermektedir.
Beraberce radyo programı yaptığımızda “Nazım Hikmet’in, Kuvayi Milliye destanındaki Atatürk ile ilgili bölümü ezberden okuyabilen Tütüncü’den bunu beklemediğimi ifade etmek isterim.”
*****
Akşener’in yolu kesilmek isteniyor…
Erdoğan’ın “metal yorgunluğu var” diyerek başlattığı, kimi belediye başkanlarını görevlerinden uzaklaştırma operasyonunun özünde iki temel neden var.
Birincisi; FETÖ olayı ile iltisaklı olanlar ile yollarını ayırmak.
İkincisi ise; AK Parti’de son dönemlerde rahatsızlıklarını ifade eden “beyaz sağcıları” partide tutabilmek.
Bu ikinci nedenin altında Meral Akşener’in kuracağı yeni partiye AK Parti’de ki liberal merkez sağcıların geçmesi tehlikesinin bertaraf etmek amacı var.
İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya gibi milyar dolarlık projeleri olan kentlerde bu projelerin kimler tarafından yapılacağı ve kimler arasında paylaşılacağı kararını her zaman Erdoğan vermiştir. Merkez sağdan gelen iş çevrelerinin bu paylaşımdan yeterli pay alamamalarının yarattığı rahatsızlığı bu kentlerde başkan değişimi ile düzeltmeye ve böylece bu rahatsızlıktan dolayı Akşener’in yanına geçmeleri engellenmeye çalışılmaktadır.