Bazen, insanın hiçbir şey yapası, hiçbir şey konuşası gelmez ya, işte öyle zamanlar yaşıyoruz.
Konuşmanın zor olduğu, kelimelerin boğazda düğümlendiği günlerden geçiyoruz.
Cumartesi günü Antalyaspor’un bir maçına hayatımda ilk kez heyecanlanmadan gittim.
Hatta perşembe akşamından beri canım ne futbol izlemek, ne futbol konuşmak, aslında hiçbir şey yapmak istemiyor.
Böylesine büyük acı yaşadığımız şu günlerde yas ilan edilir mi, futbol karşılaşmaları ertelenir mi diye bekledim.
Olmayınca cumartesi günü de hayatımda ilk kez bir Antalyaspor maçına canım istemeye istemeye gittim.
Stadyuma girdiğimde ise ruh halim tamamıyla değişmişti.
Ellerine Türk bayrağı almış binlerce insan adeta tek yürek olmuş, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’, ve Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” diye haykırıyordu.
Bu anları hayatım boyunca unutamayacağım.
Çünkü acının, üzüntünün gurura dönüştüğü anlardı.
Stadyuma gelen herkesin gözlerinde hüzün, ellerinde Türk bayrağı vardı.
Antalyaspor yönetimi maçtan önce çok anlamlı bir açıklanmada bulundu ve Fenerbahçe maçının tüm gelirlerini Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı'na bağışlanacağın açıkladı. Başta Antalyaspor yönetimi olmak üzere, düşünen, hayata geçiren herkesi kutluyorum.
Karşılaşma bittikten sonra Antalyaspor-Fenerbahçe maçı ile ilgili sosyal medyadan teknik ve taktik hiçbir paylaşımda bulunmayacağımı yazdım.
Bugün de aynı şekilde futbol yazmak içimden gelmiyor.
Tekrar ülkemizin başı sağolsun.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.