Çok korkmuş, ürkek. Adım atamıyor, yana devriliyor. Bir iki zıplıyor, uçamıyor. Çünkü henüz kanatlanmamış. Tüylerini tamamlayamamış. Yuvadan düşmüş. Kara uzun gagası, boncuk boncuk gözleri, ağladı ağlayacak. Anne baba yuvadan düşen yavrunun etrafında çığlık çığlığa, çaresizler. Yavrularını tutup yuvaya çıkarmayı bilmiyorlar bilse de yapamazlar. Sadece içgüdüsel yavrularını koruma dürtüsüyle etrafında pervane olmuşlar. Parkta oynayan çocuklar da şaşkın. Kuş ama uçamıyor, yürürse yürüyemiyor, tüyleri tam değil biraz da cılız. Çocuklar peşinden koştukça yavru karga uzaklaşmaya çalışıyor. Soluk solu, yorgun, en son annesi ne zaman doyurdu acaba. Uzun süre aç kalmış halsizliğiyle duvarın dibine zor attı kendini.
O sırada etraftakiler belediyeyi aradılar. Yuvadan düşmüş bir kavga yavrusu için yardım istediler, ama nafile. Yavru çaresiz, yuvadan uzak.
Orada bankta tek başına oturan güzeller güzeli genç bir kız dikkatimi çekti. Ona yaklaştım karga yavrusu hakkında konuşmaya başladık. Dingin ve sakin haliyle yerinden kalkıp karga yavrusuna doğru gitti. Önce başını okşadı, sonra sırtını, kanatlarını sevdi. Karga yavrusunun istediği buydu sanki. Genç kız yavruyu eline aldı. İkisi arasında tatlı bir bağ oluştu. Panik hali giden karga yavrusu sakince genç kızın koluna oradan omzuna çıktı. Uyudu.
Karga yavrusu uyurken biz sohbete başladık. Henüz 19 yaşında, adı ASYA. Kendinden emin, tatlı ses tonuyla, zarif ve saygılı cümlelerle sohbet derinleşti. Asya’yı biz çok sevdik, karga yavrusu ve ben. Asya konuşurken ninni gibi geldi tatlı sesi, karga yavrusu dinlemekle uyumak arası, huzurlu. Parktaki kediler de pusuda, anlamışlar karga yavrusunun yalnız olduğunu, fırsatını bulsalar kapacaklar.
Asya 19 yaşında üniversite sınavlarına girmeyecek, bulup bir iş çalışacak. Sonrası için hedefleri var, hostes olmak istiyor ama yaşı tutmuyor. Hayat küçük hikayelerden oluşan büyük bir roman aslında. Asya’nın hikayesi, hayatı çok ilgimi çekti. Bence üniversite okumalı. Fikrimi söyledim: ”Sen üniversite oku. Önümüzdeki dönemde hazırlan ve gelecek sene sınavlara gir.” dedim, çok hoşuna gitti. Aslında duymak istediği cümlelerdi söylediklerim. Omuzundaki karga yavrusu kadar ürkek, ve yönsüzdü sanki. Orada karar verdik. Asya sınavlara girecek ve ben daima onunla olacağıma söz verdim.
Asya karga yavrusunu himayesine aldı, ben de Asya’yı.
Karga yavrusu, ben ve Asya çok mutluyduk. İçimde sevinç coşkusu, gözlerimde huzur gözyaşları.
Üç gün sonra karga yavrusu hayata veda etti.
Bence görevini tamamladı. Bu bir sır. Karga yavrusu yuvadan düşecek çok alakasız evinden uzak bir parkta genç bir kız tek başına oturacak, ben karga yavrusu ile ilgilenmek için koşup gideceğim, Asya‘yla tanışacağım. Evet bu bir sır. İçinde doğanın bize hediyesi olan bir sır. Karga yavrusu görevini tamamladı. Bizi karşılaştırdı. Şimdi görev sırası bizde. Asya ve ben.
Yorumlar
Kalan Karakter: