CHP’de aylardır beklenen Kurultay bitti…
Önlerinde var olma savaşını verecekleri Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi var.
Milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe örgütleri bu seçimlere hazırlanmak için hep birlikte bir kent stratejisi oluşturmak yerine Kurultayda “Parti Meclisine üye verememenin” kavgasını yapıyor, suçlu arıyorlar…
Oysa zamanın “savaş baltalarını” gömerek dışa dönük seçim çalışmalarına hazırlanmanın zamanı olduğunun farkına değiller.
Ve özellikle bu anlamda asıl sorumluluk duyması, örgütün kararlarına saygı duyup uyması gereken başta milletvekilleri ve bazı eski il yöneticiler gerek basın yoluyla ve gerekse çeşitli mahfillerde hala Kurultayda yaşananları kendilerince yorumlayıp bu sonucun “suçlularını” arama peşindeler.
Sevdiğim ve saygı duyduğum CHP milletvekili “Aydın Özer,” yaptığı basın açıklaması ile Kurultay sonuçlarını Türkiye siyaseti açısından yorumlamak yerine Antalya’dan neden birisinin Parti Meclisi üyeliğine seçilmediğinin hesaplaşmasını yaptı.
Bunu doğru bulmuyorum…
Milletvekilliği sorumluluğu, Kurultay hesaplaşması yerine Genel Başkanın 13 madde halinde açıkladığı “2. Yüzyıl hedefleri” bildirgesini kamuoyu ile yeniden paylaşmasını gerektirirdi.
Keza yine CHP milletvekili “Çetin Osman Budak, Bize sabahın olduğunu soran yok” şeklinde bir açıklama yaparak, kendisinin ve Antalya’dan birinin Parti Meclisine seçilememesinin sorumluluğunu “İl Başkanı Nusret Bayar ile Muhittin Böcek ve Ümit Uysal’a” yüklemeye çalıştı.
Bu iki milletvekilinin açıklamaları bence talihsizlik olmuştur.
CHP seçmeni sizlerin Parti Meclisine neden ve nasıl giremediklerinizle ve Kurultay oyunlarıyla ilgili değiller.
Seçmen, Kurultayın sonuçlarına bakar.
Seçilen Parti Meclisi, CHP’yi ve “dostlarını” iktidara taşıyacak, demokratik muhalefet bütünlüğünü sağlayacak politikaları üretebilecek kapasitede mi?
Yerel yönetimler arası koordinasyonu sağlayarak bir bütünlük içinde işlerlik kazandıracak adımları atabilecek mi?
Kürt Meselesini çözümleyebilecek yeni adımlar, atılımlar yapabilecek mi?
Bu Parti Meclisinden bunları icraata geçirecek MYK çıkabilecek mi?
İşte CHP ve “dostlarının” seçmenleri bu soruların cevabını arar.
Sizlerinde milletvekili olarak göreviniz bu soruların cevabını arayan seçmenlere açıklama yapmak ve onlara iktidara yürüyecek bir Kurultay gerçekleştirildiğini iletmektir.
Bunların yerine “Ben neden Parti Meclisine seçilmedim, Beni neden örgüt desteklemedi, belediye başkanları bizlerin yolunu kesti vs vs” türünden yapacağınız açıklamalar milletvekili sorumluluğu ile örtüşmeyen açıklamalardır.
İl örgütüne ve belediye başkanlarına “bize sabahın olduğunu sormadılar” demek yerine, seçmenlere “sabahların sahibi kurultayımız olacaktır” deseniz daha doğru olurdu…