Dünyanın en eski canlısı caretta caretta’dır.
Yumurtadan çıkan 1000 yavrudan sadece 1 tanesi, denizdeki yırtıcılar ve insanların avlamaları nedeniyle erişkinliğe ulaşabildiğinden “soyu tükenmekte olan” türler arasındadır.
150 milyon yıl önceden bugünlere tüm özelliklerini koruyarak gelebilen bu su kaplumbağaları yumurtalarını “sessiz, ışıksız ve özellikle temiz bir deniz ve sahilin olduğu yere bırakırlar…”
Bu nedenle dünya turizminde tatile gidenlerin ilk tercihi “caretta caretta’ların yumurtalarını bıraktığı sahiller” olmuştur.
Dünyada şöyle bir algı vardır; bir sahile eğer caretta’lar yumurtalarını bırakmıyorsa o sahil ve deniz temiz değildir, gidilmez…
Bu nedenle gerek doğayı koruyan gönüllülerin ve gerekse turizmcilerin aldığı önlemlerle son yıllarda bu su kaplumbağalarının sayısında ciddi artışlar kaydedilmiştir.
Ancak zaman zaman kimi dengesizliklerde yapılmıyor değil.
Dünkü HÜRSES gazetesinde “Kumluca Belediyesine, dozerlerle Beykonak sahilindeki caretta yuvalarını dağıtmaları nedeniyle Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü tarafından 420 bin lira ceza verilmiştir” diye bir haber vardı.
Şimdi gelin bu haberin arkasındaki gelişmelere bakalım…
Yani, Kumluca Belediyesi neden Beykonak sahilinde dozerle düzenleme yaparken caretta yuvalarını dağıtmıştır?...
Büyükşehir Belediye Meclisinin Ağustos ayı devam oturumunda, “Kumluca Belediyesinin talebi ile Beykonak’ta bulunan 420 dönümlük sahilide 6 adet 6 şar metrekarelik büfe ve bu büfelerin önünde de her biri 545 metrekare olan şemsiye ve şezlong alanı oluşturmak suretiyle Büyükşehir Belediyesi tarafından Kumluca Belediyesine kiraya verilmesi karara bağlanır…”
İşte Beykonak sahilinde bu karar dayanarak, büfe yeri ile şemsiye ve şezlong alanları oluşturmak üzere dozerle yapılan düzenlemelerde caretta yuvaları dağıtılmıştır.
Bu karar; hem doğayı tahrip ettiği gibi hem de anayasanın 43. Maddesi ile Kıyı Koruma kanunun 5. Maddesine aykırı bir karardır.
“Konya İdari İstinaf Mahkemesi tarafından 30.1.2020 tarihinde alınan bir kararla anayasa ve yasanın ilgili hükümlerine dayanarak kıyı kenar çizgisi içerisinde şemsiye ve şezlong alanı oluşturulamaz, kararı verilmiştir.”
Yani Büyükşehir Meclisinin Beykonak’ta şemsiye ve şezlong alanlarının oluşturulmasına yönelik hüküm yargı kararının tersine alınmış ve yargının bu kararına aykırıdır…
Ve haberde de görüldüğü gibi yumurtalarını “kıyı kenar çizgisi içerisine yani kumsala bırakan caretta’ların” yuvaları bu kararla dağıtılmıştır.
Kısacası: Büyükşehir Meclisinin aldığı bu karar, hem anayasaya, hem yasalara aykırı olduğu gibi hem de doğanın tahrip edilmesine yol açan bir karardır…
Umarım hem Kumluca Belediyesi hem de Büyükşehir Belediyesi bu kararı yeniden gözden geçirir, doğayla ve yasalarla barışık hale getirirler…